blank
Fevzi Aydın tarafından
07 Mart, 2020 07:34 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:12
A+ A-

OLAĞAN GÜNDEME DÖNMELİ…

Yirmi birinci yüzyıl ile birlikte Türkiye’de başlayan olağanüstü gündem devam ediyor. 2001 krizinden sonra MHP Genel Başkanı ve Koalisyon ortağı Devlet Bahçeli’nin 3 Kasım 2002 tarihinde erken genel seçim istemesiyle, DSP-ANAP-MHP koalisyonu, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin istediği tarihte erken genel seçim yapılması kararını aldı… Krizlerle başlayan olağanüstü gündem, krizlerin sona ermesine rağmen, üretilen yeni olağanüstü gündemlerle Türkiye yönetilmeye başladı… Ülkede başlayan özelleştirme furyasıyla, İstihdam-Üretim ikilisinden istihdamın çıkarılmasıyla, özel sektörün eline düşen istihdam oluşturma görevi, işsizlikle birlikte düşük ücretle çalışma dönemi başlamasına yol açtı… Dönemin hükümet politikalarıyla, istihdamı özel sektöre devreden kamu, kendince büyük bir yükü üzerinden atarken, binlerce kişinin işsiz kalmasıyla birlikte düşük ücrete mahkûm edilmelerinin acısını hala yaşamakta… Devlet işi özel sektöre havale ederken, özel sektör de aldığı işi en düşük ücretle yapmak ve daha fazla kar marjı elde etme düşüncesiyle, çalışanın ücreti azalırken, ücretsiz mesaisine saatler eklenmiş… 2002 seçimleriyle başlayan yeni süreçte, sistem değişimi ve başta PKK olmak üzere terörle mücadele kapsamında açık olmasa da başlatılan olağanüstü hal, çeşitli şekillerde uygulanarak, toplumun ve muhalefetin çalışma alanını oldukça sınırlandırmış… Sistem değişimi için yapılan peş peşe seçimler gündemi olağanüstü hale getirirken, yine sivil toplumun ve muhalefetin çalışma alanı çeşitli nedenlerle daraltılmış… ABD’nin,  FETÖ eliyle yürüttüğü ılımlı İslam projesi, 15 Temmuz Darbesinin başarıyla önlenmesiyle proje çökertildi… Ardından ilan edilen olağanüstü hal, hükümete geniş çalışma alanı oluştururken, çok seslilik yerine tek seslilik, ülke siyasetinin yeni modeli oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle başlayan yeni devlet yönetiminde, koalisyonun yeni adı ittifak oldu… İktidar fırsatı yakalayan milliyetçi cephe ise, iktidar olma fırsatını elinin tersiyle iterek Cumhur ittifakına ortak olmayı uygun gördü… Ortadoğu da başlayan Arap Baharının savaşa dönüşmesiyle ABD ile başlayan koalisyon ortaklığı ABD’nin PKK terör örgütüne destek vermesiyle sona erdi… Koalisyona Rusya ile davam ederken, Rusya’nın da net olmayan tavrı, Suriye’de iç savaşın ortasına kalan Türkiye’nin dış politikasında iniş çıkışlara yol açtı ve iç savaştan kaçan milyonlarca Suriye vatandaşı Türkiye’ye sığındı… PKK terörü, 15 Temmuz ve FETÖ, Ortadoğu, Arap Baharı ve Suriye iç savaşı, Kıbrıs, Libya politikaları, Türkiye’yi olağanüstü gündeme yönelten olağanüstü sebepler… PKK terörü, FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz Darbe girişimi topyekûn mücadele sonucunda başarıyla bertaraf edildi… Uzun yıllar devam eden olağanüstü gündem nedeniyle, göz ardı edilen vatandaşlar artık sorunların görülmesini beklemekte… Olağan gündeme dönmeden, kısa vadede görülen ekonomik iyileşmelerin uzun vadede etkisi sınırlı olacaktır. Olağan gündemle birlikte istihdamın ilacı sanayi ağırlıklı üretime geçmek… Sanayi ağırlıklı üretim ise ülkeye ekonomik büyüme ve kazandırırken işsizliği düşürecek… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…