Karabük Postası tarafından
18 Eylül, 2014 14:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Kadın Eli Değdi Küfür Bitti

Ovacık ilçesinde 2 yıldır kıraathane işletmeciliği yapan Münevver Gülem elinde çay tepsisi ile servis yaptığı çaylarıyla erkeklere taş çıkartıyor Meslek dallarında da kadın erkek ayırımının gözetilmemesi gerektiğinin örneği olduğunu söyleyen kadın kahvehaneci; “Hiçbir mesleğin kadını erkeği yoktur. Kadınlar isterlerse her işi başarabilirler” mesajını verdi. Karabük’ün Ovacık ilçesinde iki yıldır kahvehane işleten Münevver Gülem’in başarısı parmak ısırtıyor. Yoğunlukla erkeklerin uğrak noktası olan kahvehanede tek başına çay ocağına geçen ve servisinde ikramlarını tam teşekkülü sunuyor. KOCASI KÖYE MUHTAR OLUNCA…  Kahvecilik mesleğinin kadın açısından zorlukları olduğunu ancak çocukları için mücadele verdiğini anlatan Münevver Gülem, eşi Selami Gülem’in Küçüksu köyü muhtarı olunca iki yıldır kahvenin işletmeciliğini yaptığını söyledi. Gülem, “Bu mesleğin çok zorluğu var tabi. Gündüz burada çalışıyorsun, akşam gidiyorsun evin işini yapıyorsun, yemeği yapıyorsun. Çoluk çocuk için mecburen katlanıyoruz. Eşim 12 senedir bu işi yapıyordu, muhtar olunca ben devraldım ve 2 yıldır ben işletiyorum. 3 çocuğumuz var, onları okutuyoruz. Eşim köy sorunlarını ile uğraşıyor, bende burada uğraşıyorum. Çocuklarımın biri üniversite mezunu biri üniversitede okuyor, küçük oğlum ise burada 5. Sınıfa gidiyor. Onların geleceği için dişimi sıkacağız, katlanıyoruz” dedi. “ KÜFÜRÜ YASAKLADIM”  Kahvehaneyi eşinden devralınca başlarda çok tepki aldığını da ifade eden Münevver Gülem, “ Başta çok tepki aldım. Öncelikle tepkiyi ailemden aldım. Kahvecilik erkek işi, onca erkeğin içine nasıl girecen diye bana tepki gösterdiler. Zaten çoğuda akraba ve mahalleli de tanıdık olunca alıştılar. En güzeli kahvede küfür bitti, küfrü yasakladım. Edebinde adabında olmaya başladı, oturmaları kalkmaları konuşmaları bence daha iyi oldu. Küfür olunca ben frenliyorum. İlk başta bu konuda tepki aldım ama, ben burayı çalıştırıyorsam, buraya gelip çay içiyorsanız küfür etmeyeceksiniz. Her ne kadar kahvecilik yapsam da sonuçta bir bayanım. Sağ olsunlar alıştılar ve kendilerini frenliyorlar. Ağızlarından kaçsa da özür dilemeyi de alıştılar artık. Baya bir medeniyet oldu” dedi. Bir taraftan kahvehanede erkeklere çay servisi, bir taraftan da okuldan gelen oğluna ders çalıştıran Gülem’in oğlu Baki’de zaman zaman annesine yardımcı olduğunu, onunda kendisine ders çalıştırdığını kaydetti. İlçe merkezindeki kahvehanenin müşterilerinden Abdullah Şahin, kadınların her iş yaptığını artık ayırım ve kayırım olmadığını söyleyerek, “Erkeklerin yaptıklarını artık kadınlarda yapıyor. Fevkalade güzel hizmet veriyor. Bizler memnunuz. Burada kadınlara en azından örnek oluyor” dedi.  
blank
Fikret Gökçe tarafından
02 Nisan, 2025 10:08 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

GÜLE GÜLE KUZEYİN UŞAĞU…

25 Haziran 2005'te vefat eden Kazım KOYUNCU'nun cenazesi mezarlığa götürülürken Volkan KONAK tabutun hemen yanındaydı ve ağlıyordu. O'nunla birlikte yürüyen imam; "Ne ağlıyorsun, ağlama, Allah sevdiği kulunu yanına alır" deyince: "seni niye almadı, sen Allah'ın sevmediği bir kulu musun" diyen Volkan KONAK' a bugün yine bir imam sataştı.

Çatalca Müftüsü olan Ahmet Mehmetalioğlu adındaki bu imamın ağzından fışkıran küfürle, yüreğinden taşan kin ve nefretle "Sahnede gebermiş, bizim için içen, bizim için yanar da" demiş.

Ey Müftü Efendi kendine gel., Sataştığın bu insan bu milletin çok sevdiği bir sanatçı olmanın yanı sıra, Atatürkçü, Cumhuriyet sevdalısı, vatansever, devrimci yiğit bir adamdı. Sen ve senin gibilerin hiç kabul etmedikleri bu özellikleri için mi nefret ve kin kusuyorsun ?

Biz sizleri biliriz. Hiç bir zaman bu milletin Türklüğüne, bu devletin yüceliğine inanmayanların, vatanımıza "Dar-ül Harp" diyenlerin mensup olduğu cemaatleri de biliriz biz,.

Vatan parçalanıyor, vatan evlatları yedi cephede heba oluyorken İngiliz zırhlısıyla kaçan padişahın şeyhülislamını da biliriz.

Akranları savaş meydanlarında can verirken askerlikten muaf olmak için medreselere kapanan korkakları da biliriz.

"Keşke Yunan kazansaydı" diyeni de biliriz Müftü Efendi…

Sen niye gebermiyorsun (!), yoksa, Allah'ın sevmediği kullardan mısın ?

Sabah acı haberi duyduğumda inanamadım. Hemen kuzeni, arkadaşım Selanik Caddesi'ndeki Konak Kırtasiye'nin sahibi Oktay KONAK'ı aradım. Doğruymuş. Edip AKBAYRAM'ın vefatının üzüntüsü devam ederken şimdi de Volkan KONAK'ı yitirmemiz toplumda derin bir sarsıntı yarattı. Allah rahmet eylesin. Ailesine ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Ruhu şad olsun.

Fikret GÖKÇE
Kıbrıs Gazisi – Mak. Müh.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.