Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

KIBRIS’TA TUZAĞA DÜŞÜLMEMELİDİR..!

Köşe Yazıları Yayın: 07.02.2019 09:14

                    ‘’Bir devletin varlığı, onun başkaları tarafından tanınmasına bağlı değildir. ‘’

1963’ten beri Kıbrıs’ta çözümü konuşuyoruz.Zaman yarım asrı çoktan geçmiş. Hala Kıbrıs’ta çözüm aranıyor!  2019 yılında da yeni bir çözüm sürecinin peşindeyiz

Sanki Rum tarafının bu konuya olumlu bir yaklaşımı varmış gibi!

Rumlar her defasında çözüm masasını devirmemiş gibi!

Güney Rum kesiminin başına hangi yöneticisi gelirse gelsin, hedefinde Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak sevdası yokmuş gibi!

Kıbrıs Türk’üne azınlık hakkından bir fazlasını vereceklermiş gibi!!!

Yok, kardeşim olmuyor işte!

Adada çözüme ulaşmak adına ‘’Federasyonmuş’’, ‘’Konfederasyonmuş’’, ‘’Gevşek Federasyonmuş’’ modelleriyle bu ısrarın niye?

1983 yılından bugüne yaşayan, dimdik ayakta duran kendi kurduğun KKTC devleti yaşamın için yetmiyor mu o yerde?

Türlü modeller içinmasaya oturmak niye?

Kıbrıs’ta bu model kabul olursa çözüm kalıcı olur dediler! Ama her defasında Türk tarafından bir taviz daha koparıp gittiler!

2019 yılına geldik, hala Kıbrıs’ta müzakere denir!

2019 yılına geldik, hala Kıbrıs’ta çözümü konuşur siyasilerimiz!

Anlayın artık! Rumlarla müzakere olmaz!

Onların adada istedikleri bir tek şey var!

O da; bu adanın sahibi de biziz, yöneteni de bizden başkası olamaz!  Zaten tüm dünya devletleri bu adanın resmi hükümeti olarak bizi tanır.

Sen de bunu kabul et bitsin bu iş!!!

Sanki Kıbrıs Türkleri 1955’leri, 58’leri yaşamamış. 63’lerde, 74’lerde toplu mezarlara gömülmemiş gibi…

Sanki Rum’un türlü ambargolarıyla Kıbrıs Türk’üne yaşadığı topraklar zindan edilmemiş, edilmiyormuş gibi…

Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin, müşterek milli davada iş birlikteliği yaptığı Anavatan Türkiye’ye muhtaç olması geçici bir olaydır. Türkiye’nin askeri desteği, adadaki varlığı uluslararası anlaşmaların verdiği garantörlük hakkı nedeniyledir.

Bugün, dünya haritasında kimseden destek almaksızın, tek başına ayakta durabilen devlet yoktur. Rum tarafı üyesi olduğu AB’den, anavatanı Yunanistan’dan, işbirliği yaptığı Rusya, İsrail, Mısır, Fransa ve İngiltere’den destek almamakta mıdır?

Bugün, Rum liderliği Kıbrıs’ta Helenizm için mücadele ettiğini açıkça ilan etmektedir. Yunanistan, Rum Ulusal Konseyi ve Rum Kilisesi bu mücadelenin en büyük destekçisidir.

Rum liderliği, Yunanistan ile her konuda anlaşarak, görüş birliği içinde hareket ediyoruz diye övünmektedir.

Kıbrıs Türk Halkı da Anavatan Türkiye ile uyum içinde hareket etmekle övünmeli, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak için mücadele etmelidir.Esas olan; genç nesillerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden vazgeçildiği takdirde, Rum çoğunluğun içinde istenmeyen ‘’Türkçe konuşan Kıbrıslı’’ muamelesi karşısında eriyip gidileceğini bilmesidir.

 Günümüz Kıbrıs’ında iki devletin varlığı göz ardı edilmemelidir.Kıbrıs’ta tarafların bugünkü durumu çoktan çözümü sağlamıştır.

Olması imkânsız türlü çözüm arayışlarıyla masaya oturmak, sadece zaman kaybından ibarettir.

Artık KKTC devletinin uluslararası platformda tanınması zamanı gelmiştir.Bu noktada en son sözü halk söylemeli, Annan tuzak planını dahi referanduma sunan siyasiler! Bir de bu tanınma için halka gitmeli, KKTC meclisi adada iki devletli yaşam biçiminin onayı için referandum kararı vererek bu durumu Kıbrıs Türk Halkına sormalıdır.

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı

Eğitim Yayın: 06.05.2024 04:48
İhlas Haber Ajansı

Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi.
KABÜSEM bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi.
Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı.
Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu.
Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi.
Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu.
17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi.
Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
(YE-