Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

MEHMETÇİK VE KOMUTAN

Video Haber Yayın: 20.02.2018 07:43

‘’Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin en büyük payı senindir.’’(Gazi Mustafa Kemal Atatürk)

Gazi Mustafa Kemal Atatürk 19 Eylül 1921’de, TBMM tarafından kendisine Gazilik unvanı ve Mareşallik rütbesinin verilmesi sonrasında; vatan topraklarımızın geri alınması için hazırlıklara başlayan Türk Ordusu’na çekmiş olduğu; ‘’Neferlere…” başlıklı telgrafında şu ifadelere yer veriyordu:

“Kurtuluş için yaptığımız bu savaştan çok daha evvel sizi başka muharebe meydanlarında da tanımış idim. Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Kanaatinle, imanınla, itaatinle hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi pak kalbinle düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için minnet ve şükranımı söylemeyi nefsime en aziz bir borç bildim.

 Sizin gibi kumandanları, zabitleri, neferleri olan millete, yâd elleri altında köle olmak mümkün değildir.  Bu defa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin hakkımda yeni bir rütbe ve Gazi unvanıyla tecelli eden iltifat ve teveccühü, doğrudan doğruya size racidir.(dayanır)Milletin verdiği bu rütbe ile yükselen ordu, en şerefli, en ulu bir gâza ile mümtaz olan gene ordudur.

 Sizin kahramanlığınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz kahramanlıklar bu unvanı ve rütbeyi ancak size izafe ederek, bütün askerlik hayatımın en büyük sermaye-i iftiharı olarak taşıyacağım. Cenabı Hak giriştiğimiz kurtuluş mücadelesinde şerefli silah arkadaşlarıma kendilerinin temyiz eden asaletin, civanmertliğin, kahramanlığın hakkı olan katî halası (kurtuluşu)nasip etsin.”

Tarih sayfalarına adını şanla, zaferle yazdıran Mehmetçik, 30 günden bu yana milletimizin yüksek menfaatleri uğruna bu defa Suriye sınırımızın ötesinde yine kahramanlık destanları yazmaktadır.

Kar, yağmur, çamur demeden devletimizin dirliğine, milletimizin birlik ve beraberliğine kast eden hain terör örgütü mensuplarını yok etmenin peşindedir.

  Mehmetçik:

  O, milletimizin sinesinden çıkan, dünyada hiçbir millete nasip olmayan bir yiğitlik abidesidir.

  Mehmetçik:

  O, savaşın kartalı barışın elçisidir.

  Mehmetçik:

 O, bu gazi topraklara yönelik her türlü tehdidi bertaraf edecek güce, imana sahiptir. Onlar, eli öpülesi analarımızın kınalı kuzuları, ’gerektiğinde vatan için hayatını feda eyleyeceksin’ öğütleriyle büyüyen, asker ocağına koşa koşa gelen koç yiğitlerimizdir.

 Mehmetçik:

 O bu yüce milletin ta kendisidir.

Günü gelir doğal afetlerde halkımızın yardımına ilk koşan odur, günü gelir kimsesizlerin kimsesi olur. Vatan görevi onun kutsalıdır. Dağ, bayır, kar, buz demeden, uzak yakın bellemeden, yâd ellere el uzatır, düşkünlere umut olur.

Atalarından nasihattir; düşmanı da olsa aman dileyene el kaldırmaz. Savaş meydanlarının korkusuz eridir. Komutanından almış olduğu emri, her ne pahasına olursa olsun yerine getirir. Gerektiğinde vatanı için seve, seve şahadet şerbetini içer ama hiçbir görevi yarı yolda bırakmaz.

Nereden mi biliyorum? 44 yıl önce Kıbrıs savaşlarında Mehmetçiğe emir ve komuta ettim de ondan.

Savaş meydanlarında Mehmetçik ve Komutanı anlatan göz yaşartıcı nice öyküler yaşanmıştır. İşte tarihe iz bırakan birkaçı:

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Kocatepe’de Mehmetçik’le omuz omuzadır. Tıpkı Mehmetçik gibi, kaputunu üstüne çekerek, arazide öylece sabahlamıştır.

 İstiklal savaşımızın Garp Cephesi Kurmay Başkanı Asım Gündüz bakınız o günleri nasıl anlatıyor:

‘’O gün Duatepe’de düşmanın iniltisini sevinç gözyaşları ile kutluyorduk. Mürettep Kolordumuzun Kurmay Başkanı Hayrullah Bey, bir akşam yemeği hazırlamıştı. Ancak, ortada bir cılız tavuk ile dört beş dilim siyah ekmekten başka bir şey yoktu.

 Dünden beri ağzımıza en ufak bir lokma girmemişti. Gazi Paşa, İsmet Paşa, Ben, Kazım Bey, sofraya bağdaş kurduk. Hayrullah (Fişek) Bey, Tevfik (Bıyıklıoğlu) Bey, Salih (Bozok) Bey biraz uzaktaydılar.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, Kolordu Komutanı Kazım Bey’e dönerek:

‘’ Erlere yiyecek ne verebildiniz? Diye sordu;

 Kazım (Özalp) Bey şaşırmıştı, durakladı, o da Kurmay Başkanı’na dönerek:

‘’Hayrullah Bey, erlere ne verebildik? Diyebildi;

‘’Efendim, dün sabah tedarik ettiğimiz buğdayı, kavurmaları için birliklere dağıtmıştık…’’

Bunun üzerine; Mustafa Kemal Paşa, biraz durakladıktan sonra ayağa kalktı ve tavuğa el sürmeden çadırına doğru yürüdü… Biz de onu takip ettik. Ne tavuk, ne de bir dilim ekmeğe el sürebilmiştik. O akşam hepimiz yine aç yattık.’’

Atatürk’ün manevi kızı, ilk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen anlatıyor:

‘’Askeri birlikleri teftişlerimiz sırasında yemeğe oturduğumuzda Atatürk bazen 5-10 dakika yemeğe başlamaz, yaveri gelip kulağına bir şey söyledikten sonra “Afiyet olsun” der, yemeğe başlardık.

 Bir gün bunun nedenini Atatürk’e sorunca bana:

 “Sen karışma yemeğine devam et” dedi. Ben iyice merak ettim.  Gittim yaverine, “Sen Paşa’nın kulağına ne diyorsun da biz yemeğe başlıyoruz?” diye sordum.

 Yaver o anda bana gözlerimi yaşartan şu cevabı verdi:

“Birlikteki tüm Mehmetçik yemeğini yedi, şu anda bitirdi. Artık yemeğe başlayabiliriz Paşam!”

Sadece yaşanmış bu iki olay dahi; Mehmetçik ile Komutanın savaş meydanında nasıl bir birlikteliğe, nasıl bir bağlılığa sahip olduğunu; Komutanların Mehmetçiğe verdiği değeri, Mehmetçiğin de savaş meydanlarında komutanlarına olan sadakatini ama her ikisinin de Yüce Türk Milletine olan büyük sevdasını anlatır.

Dünya milletleri arasında; ne Mehmetçiğe, ne de onun Komutanına benzeyen bir başka asker yoktur. Olmamıştır, olmayacaktır da.

Çünkü Büyük Türk Ulusunun ardında yaşanmış öylesine derin, öylesine muhteşem bir özgeçmiş vardır ki,

Bugün Ortadoğu’ya hükmetmek adına on bin kilometre öteden gelip de, emperyalist çıkarları için bölgeye çöreklenenler, ulusal güvenliğimizi tehdit eden terör örgütleriyle iş tutanlar şu tarihi gerçeği asla unutmamalı; Türk Milletinin vatan sevdasını sınamaya kalkmamalıdırlar.

 Çünkü böyle bir gaflette bulunanlara, tarih sayfaları şu cevabı verir:

 ‘’Amerika kıtası daha keşfedilmemişken; Türk Milletinin Cihan Hükümdarları muzaffer ordularıyla, üç kıtaya hükmediyordu. Devlet-i Aliye’nin 624 yıl boyunca dünyaya hükmetmesini, yön vermesini, fütuhatlarını görmezden gelmek; hele ki, 50’li yılların ortasında Kore’de koskoca bir Amerikan Kolordusunu, katledilmekten, hezimetten kurtaran Mehmetçiğin zafer destanını, şanlı süngüsünü unutmak ne mümkün?’’

Tarih sayfaları Mehmetçiğin, Komutanının nice kahramanlıklarına tanıklık etmiş, yeri gelmiş savaş meydanındaki düşmanı dahi onlara selam durmuştur.

Ne mutlu bize ki; Türk Milleti olarak böylesine şanlı askerleri, şanlı komutanları olan ordulara sahibiz.

 Tıpkı Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade etmiş olduğu gibi:

‘’Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir.’’ (1937)

  Onlarla ne kadar iftihar etsek azdır.

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

VATAN UĞRUNA SEVE, SEVE…

Kimimiz vatan için öldük,

Gül bahçesine girercesine.

Vurulduk kimimiz,

Alçakçasına, kalleşçesine…

Ölümlü dünya diyerek,

Geçiştirilir mi bu gerçek?

Önemli olan,

Vatan için ölmesini bilmek.

Hayat bu!

Yaşanıp bitmiş sanırsın,

Kimi kez yeniden başlarsın,

Her defasında kaderden payını alırsın.

Acısını da yaşarsın,

Sevincini de;

Bunlardır tadı tuzu,

Hayatın.

Bir bak yaşanmışlıklara!

Kimisi bakidir gök kubbede,

Kimisi kalır,

Tarih çöplüğünde.

Bak şimdi!

Sıra sende dediler,

Seç bakalım,

Hangisi önemli?

Kendin için yaşamak mı?

Vatan için ölmek mi?

Ama Unutma ki,

Tarihe kazılıdır şu gerçek;

Sırası geldiğinde;

Uğruna veremiyorsan bu canı,

Sulayamıyorsan kanınla vatanı,

Ay Yıldızın gölgesinde işin ne?

Milletimizin adı Türk’le başlar,

Kürt’ü de Çerkezi de bir, Laz’ı da, Türk’ü de.

Şehit de oluruz, Gazi de,

Gerekirse adımızı yine kazırız tarihe.

Ezelden, ebede;

Ceddimden emanettir,

Milletime.

Bil ki, bu yemin değişmez:

Tarih böyle yazmış,

Dünya böyle ezberlemiş

Vatan için doğarız,

Vatan için yaşarız.

 Gün o gün ise:

Elde kalan,

Son nefesimizse;

O da vatan uğruna seve seve.

 Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

20 Şubat 2017

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İYİ Parti’de istifalar nedeniyle il yönetimi düştü

Politika Yayın: 03.05.2024 04:12
İhlas Haber Ajansı

İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı’nda yaşanan istifalar nedeniyle il yönetimi düştü.

İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı yönetiminde birçok ismin istifası nedeniyle il yönetimi düştü. Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’ın partisinden istifasının ardından Trabzon İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenlendi. İl Başkanlıği görevinden istifa ettiğini belirten Fatma Başkan, 2023-2024 seçimlerinde partilerinin uygulamış olduğu stratejinin başarılı olmadığını belirterek, “Özellikle yerel seçimlerde muhalefete karşı kullanılan dil ve söylemler seçmen nezdinde eleştiriye ve şüpheye sebebiyet verdi. İYİ Parti’nin oyları gün gün eridi. Bizler sürecin gittiği noktanın farkındaydık fakat partimize zarar vermemek adına genel merkezin aldığı kararlar başarıya götürmeyecek olsa da uyguladık. Parti aidiyetimizle birlikte çalıştık. Vekilimiz Yavuz Aydın’la yerel seçimlerde birçok konuda fikir ayrılığına düştük. Fakat seçim sürecinde partime zarar vermemek adına yine her şeye rağmen süreci düzgün yönetmeye çalıştım. Ancak İYİ Parti olarak sınırlı il ve ilçeler dışında ülke genelinde ağır bir hezimete uğradık. Trabzon’da Mustafa Bıyık başkanımızla Yomra Belediyesi’ni alarak mevcut belediyemizi koruduk” dedi.

“İYİ Parti için tekrar bir çıkış yakalama fırsatı vardı”

“Kendi söylemlerimizle çeliştik, millete ve tabana rağmen siyaset yapılmayacağını gördük” diyen Başkan, “Bu durumun ardından Genel Başkanımız Meral Akşener bir kongre kararı aldı ve aday olmayacağını belirtti. İYİ Parti için tekrar bir çıkış yakalama fırsatı vardı. Partimizin çok değerli üç ismi kongrede adaylığını açıkladı. Bunlardan birisi de şehrimizin gururu, bakanımız Koray Aydın’dı. Biz kendisini destekledik. Zaten Trabzon teşkilatına yakışan da buydu. Trabzonlu bir genel başkan adayı varken başka bir adayı destekleyemezdik, bize yakışmazdı. Süreçte diğer genel başkan adaylarımızı da aradım ve hayırlı olsun dileklerimi ilettim. Trabzon çok farklı bir şehirdir. Bu şehrin yazılı olmayan kuralları, çok keskin normları vardır. Bu şehir milliyetçidir, kendi adamını tutar. Kendinden olanı her zaman destekler. Fakat İYİ Parti Olağanüstü Kongresi’nde böyle olmadı. İYİ Partililerin oyları ve emekleri ile siyaset yapan ve partimize umut olan Genel Başkan Sayın Koray Aydın’la dostluk yapıp, yol yürüdüğü halde desteklemeyenler oldu” şeklinde konuştu.

“Yaşanan bu olaylardan sonra sağlıklı bir çalışma ortamı kalmadığını düşünüyorum”

İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı görevinden istifa ettiğini kaydeden Başkan, “Kongrede yaşanan bazı olaylar bizi derinden sarsmıştır. Yomra Belediye Başkanımız Mustafa Bıyık, kongrede oy kullanamamıştır. Bilgileri yanlış girilmiştir. Kasıtlı veya kasıtsız bilmiyoruz. Ancak bir önceki kongrede sorunsuz oy kullanabilen bir delegenin bu seçimde oy kullanamaması şüpheli bir durumdur. Kongre ile alakalı çok daha fazla şey söyleyebilirim ancak siyasi etik gereği bu konulara fazla girmek istemiyorum. Sonuca gelecek olursak artık İYİ Parti İl Başkanı olarak yaşanan bu olaylardan sonra sağlıklı bir çalışma ortamı kalmadığını düşünüyorum. Bugün itibariyle yürütmüş olduğum İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığı görevimden istifa ettiğimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’na ve İYİ Parti ailesine başarılar dilerim. Şimdiye kadar benimle yol yürümüş il yönetim kurulu üyelerime, ilçe başkanlarıma, teşkilat mensuplarıma ve partimize gönül veren herkese emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.