blank
Ramazan Akca tarafından
25 Ocak, 2017 14:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-

STSO’dan Eflani’de İstişare Toplantısı

Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası, Eflani ilçesinde istişare toplantısı yaparak, ilçenin kalkınması adına yapılacak çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulundular. Eflani ilçesinde düzenlenen toplantıya Safranbolu TSO Başkanı Ali Sami Acar, TSO Meclis Başkanı Ahmet Şahin, Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul ve TSO yönetim kurulu üyeleri ile belediye meclis üyeleri katıldı. Düzenlenen toplantının açılışında konuşan Safranbolu TSO Başkanı Ali Sami Acar, Eflani ilçesinin geleceğine yönelik bir dizi çalışmalar yaparak, ilçenin kalkınmasında öncelikli projeleri hayata geçirmek için oda olarak ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Acar, Eflani ilçesinin özellikle eko turizmi alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydederek, “ Göletleri ile ayrı bir güzellik içersinde bulunan Eflani ilçemize özellikle Arap turistleri çekmek için gerek belediye başkanımızın gerekse BAKKA tarafından bir dizi çalışmalar yapılmıştı. Bizlerde oda olarak Eflani ilçemizin Safranbolu’nun yanında eko turizmi gelişmesi alanında elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi. TSO Meclis Başkanı Ahmet Şahin ise, Eflani ile ilgili ne tür çalışma yaparız diye yönetim kurulu olarak bir dizi çalışmalar yapmak için çaba sarf etmek için kollarını sıvadıklarını söyleyerek, “ Eflani ilçemiz geçmişten bugüne kadar gerek tarımsal gerekse hayvancılık alanında ivmeler kazanmış bir ilçemizdir. Son günlerde başta Eskipazar İhtisas Sanayi ve Yenice İhtisas Sanayi alanları ile ilgili siyasi büyüklerimiz ve STK’ların girişimleri kurulma çalışmaları sürüyor. Bizde Safranbolu TSO olarak Eflani ilçemizin gerek elindeki mera gerekse elinde ekim alanları ile bölgeye Tarıma dayalı İhtisas OSB alanın kurulması ve akabinde süt ve süt ürünleri fabrikalarının kurulmasını ciddi manada destekliyoruz. Tarıma Dayalı OSB’ler ise hayvancılık konulu,seracılık konulu olarak iki biçimde kurulabilir. Eflani’mizin mermer yatakları mevcut ve yılda 1 milyon ton mermerler kütük olarak başka illere işlenmek üzere gidiyor. Biz TSO olarak işadamları topluluğuyuz. Aramızda kuracağımız kolektif şirket ile Eflani’de çıkan mermeri çıkararak işlenmesi en büyük arzumuz. Cam sanayisi üzerine bölgeye kurulan fabrikanın bölgeye nasıl bir katkı sağladığını görüyoruz. Bu vesile ile yaptığımız bu istişare ile bundan sonra daha sık bir araya gelerek birlik beraberlik içinde Eflani için ciddi yatırımların önünü açmak için hazırız” dedi. Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, bu tür istişare toplantılarının belki yıllar önce yapılması gereken bir organizasyon olması gerektiğini ve bundan sonra daha sık ve sürekli olmasını dileyerek, “ Eflani turizm potansiyeli var. Lokomotif dünya miras kenti Safranbolu bize 30 kilometre uzaklıkta. Onu tamamlayacak daha ileriye getirecek Eflani’nin eko turizmi olarak doğal turizm potansiyeli var. Geçtiğimiz yaz döneminde 3 Arap kafilesini ilçemizde gezdirdik. Arap turistler için doğu Karadeniz bölgesi bitmek üzere. Bölgemizde ise bu turistleri uygun yer Eflani. Eflani Arap turistler için bir potansiyel. Safranbolu gibi turizmde deneyimli bir ilçenin yanında olmamız hem Arap turistin hem de yerli turistin bölgeye gelmesi önemli. Eflani özellikle Arapların gözdesi olacak konumda” diye konuştu.

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?
blank
İlyas Erbay tarafından
22 Aralık, 2024 14:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?

Ülkemiz küresel, fırsatçı vampirler tarafından sömürüldüğü sürece, ekonomide düzelme beklemek saflık olur. Sadece küresel vampirler değil, kanımızı emen, aç gözlü aşağılık vampirlerden kendi içimizde de var. Hem içeriden hemde dışarıdan sürekli sömürülüyoruz. Ne pahasına olursa olsun bu sömürü düzeninden kurtulmak zorundayız. Ülkenin bu sarmaldan bir an evvel çıkması gerekiyor.

Değerli okuyucularım, ülkemizin küresel para baronları ve büyük sermaye sahipleri tarafından yıllardır nasıl sömürüldüğünü 2 yıl önce kaleme aldığım bir makalemde o günün rakamlarıyla basitçe anlatmıştım. Şimdi, güncel rakamlarla, herkesin anlayabileceği bir şekilde bir kez daha bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Konunun daha iyi anlaşılması için, öncelikle, şu iki soruyu tekrar soralım.

1.) Bu kadar büyük parayı, daha doğrusu vurgunu dünyanın hangi ülkesinde yapabilir siniz?

2.) Bu para kimden çıkıyor?

Dolar düşüyor, ekonomi uçuyor! Dolar yükseliyor, ekonomi batıyor!
Öyle mi acaba? Buyrun bakalım! Yükselse de, düşse de birileri sürekli kazanıyor, kaybeden hep ülkemiz!

Düşük kur, yüksek faiz/Yüksek kur, düşük faiz! Yıllardır bu ikisi arasında gidip geliyoruz. Birilerinin işine gelen de işte bu!
Her ikisinin de düşük olması için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye sahip olmak gerekiyor. Bu dalgalanma devam ettiği sürece güçlü bir ekonomiden söz edemezsiniz.

İçimizdeki ve dışarıdaki para baronları sürekli pusudalar. Bekledikleri fırsat ortamı; doların tavan yapmasıyla yine oluşmaya başladı. Eee, ne demişler? “Bekleyen derviş muradına erermiş”
1 dolar şu anda 35 ₺ Muhtemelen, harekete geçmek için biraz daha yükselmesini bekleyecekler. Aslında beklemelerine de gerek yok. 35₺ iyi bir rakam.

Biz doların 40₺ TL. olduğunu varsayalım. 100 milyon doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek alalım. ( bu içimizdeki para babalarından biri de olabilir) Bunlar bu gün itibariyle, dolarlarını bozdurduklarında, karşılığında; 100 milyon dolar x 40=4 milyar TL elde edecekler. Malûm, şu anda TL mevduat faizleri % 50 seviyelerinde. Bizim yatırımcı, daha doğrusu fırsatçı vampir 100 milyon dolarını bozdurarak aldığı 4 milyar lirayı % 50 den, TL. mevduat faizine bağladığında, 6 ay sonra 1 milyar TL. faiz geliri elde edecek ve parası 5 milyar TL. olacak. Oyununun 2. perdesi işte tamda burada başlıyor. 5 milyar TL yi tekrar dolara çevirip karşılığında 125 milyon dolar alacak. Yani 100 milyon doları 6 ayda 125 milyon dolar olacak. 100 milyon doları kendi ülkesinde faize koysaydı, 6 aydaki getiri 2 milyon dolar civarında olacaktı.
Bizde ne oldu? 25 milyon dolar.
Belki farkettiniz. 6 aylık sürede doları TL karşısında sabit tuttum. Biraz yükseldiğini, 45 ₺ olduğunu varsaysak bile arada uçurum var! 100 milyon doları olmayan biri de ülkesinde %4 -%5 faizle bu parayı temin edip bu büyük fırsattan yararlanabilir. Ülkemizdeki elde ettiği 125 milyon dolardan çektiği kredinin 6 aylık faizi olan 2 milyon doları ve ana parayı aldığı bankaya ödediğinde, cebine en az 22-23 milyon dolar kalır ki, 6 ayda çok büyük getiri.

Ülkemizdeki bu fırsat ortamı küresel para baronlarının iştahını kabarttığı için, zaman zaman hızlı bir şekilde ülkeye çok yüksek miktarda sıcak para girişi oluyor. Ekonomide, sıcak paraya bağlı, suni, geçici bir canlanma hemen kendini gösteriyor. Yalaka basın her zaman olduğu gibi yine “Ekonomide bahar havası” manşetleri atıyor.

100 milyon dolara dünyanın neresinde; bu kadar kolay, bu kadar kısa sürede, 25 milyon dolar getiri elde edebilirsiniz? Böylesine büyük bir vurgunu yapabileceğiniz tek bir ülke var. TÜRKİYE
Örneği 100 milyon dolar üzerinden verdim. Aslında rakam korkunç boyutlarda.

Bu faiz kur oyunu; yıllardır bu şekilde oynanıyor. Küresel para baronları ile birlikte içimizdeki para babaları sürekli kanımızı emiyor. Olan zavallı Türk halkına oluyor! Zaman zaman notlar alırım. Arşivlerime baktım. Aynı oyun; 2020 yılında da oynanmış. doların tavan yaptığı Kasım 2020 de. 1 $ = 8.567₺ yi görmüş. O zamanda bu küresel vampirler ülkemize çökmüşler. 4 ay sonra dolar 6.95 TL ye düş(ürül)müş. Ülkenin milyarlarca doları yine bunların cebine akmış!

Bu şekilde gelen yabancı sermayenin faydadan çok zararı vardır. Yabancı sermayeyi, yatırım amaçlı, istihdam yaratacak şekilde çekebilirsek ancak o zaman ülkeye bir faydası olur.

İşin özeti şu; bu bir kısır döngü. dolar yakında tekrar düşecek, sonra tekrar yükselecek. Faiz / kur karşılıklı oyna(tıl)maya devam edecek. Küresel vampirler ( içimizdeki para babası vampirler de dahil ) kanımızı emmeye devam edecekler. Tam bir win win durumu ! Şimdi yukarıda sorduğum iki soruyu tekrar okuyun ve yanıt verin. Bunu hangi akıl, vicdan kaldırabilir? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunu hazmedemiyorum, öfke doluyum. Ülkemizin sömürülmesine neden olan, bu fırsat ortamını yaratan; küresel oyun kuruculara ve içimizdeki işbirlikçilerine söyleyecek söz bulamıyorum!

Ekonomist değilim, bunları görmek için ekonomist olmaya da gerek yok. Haddim olmayarak alanlarına girdim kusuruma bakmasınlar!
Aslında, biraz sorgulamak, araştırmak yeterli. Araştırmadan, sorgulamadan ekonomi iyi, dolar düşüyor. Aaa dolar yükseliyor batıyoruz diye düşünenlere; ülkemizin nasıl sömürüldüğünü umarım anlatabilmişimdir.

Mehmet gider, Ahmet gelir. Hafize gider, Pakize gelir, bu döngü bitmez! Bu acımasız kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın tek bir yolu var. ÜRETMEK. Aksi halde kurtlar sofrasında yem olmaya devam ederiz.

İlyas Erbay

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.