Karabük Postası tarafından
05 Mayıs, 2016 10:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Sessiz Dünyanın Çocukları Çankırı’da Buluştu

ÇANKIRI Belediyesi ve TÜRKSOY iş birliğiyle düzenlenen 1. Türk Dünyası İşaret Dili Kültür ve Sanat Festivali, Çankırı'da gerçekleştirildi. Uluslararası düzeyde bir ilke imza atan Çankırı Belediyesi, Türk Cumhuriyetleri'nden katılan yüzü aşkın işitme engelli çocuğu Çankırı'da buluşturdu. İşitme engellilerin sorunlarına dikkat çekmek ve vatandaşlarda bilinç uyandırmak amacıyla geçtiğimiz yıl Türkiye çapında İşaret Dili Kültür ve Sanat Festivali'nin başlangıcını yapan Çankırı Belediyesi, bu yıl Uluslar arası platforma taşıdığı festivalde Türk dünyasından katılımcıları bir araya getirdi. TÜRKSOY Genel Sekreter Vekili Elçin Gafarlı ve ülke temsilcileri eşliğinde ülkelerinden ilk defa çıkmış olan çocuklar, ellerindeki bayrakları coşkuyla sallayarak Türkiye'ye olan sevgilerini gösterdi. Çocuklar, ülkeleri adına getirdikleri hediyeleri de Çankırı Belediye Başkanı Dinç'e takdim etti. Çankırı'nın ev sahipliğinde bir araya gelen katılımcılar, ülkelerine ait kültürel ürünleri belediye önünde açılan stantta sergiledi. Kendi ülkelerinin kültürlerine özgü kıyafetlerle festivale iştirak eden işitme engelli çocuklar, kortej yürüyüşü de yaptı. Başkan Dinç ve eşi Zeynep Perihan Dinç'in eşliğinde Belediye Sarayı önünden başlayan kortej yürüyüşünde Çankırı sokakları, Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Kazakistan'ın renkleri ile donandı. Çocukların coşkulu yürüyüşüne vatandaşlar da eşlik etti. MİLLİ MARŞLAR İŞARET DİLİ İLE SESLENDİRİLDİ Karatekin Parkı'nda devam eden programda, işitme engelli çocuklar ülkelerinin milli marşlarını işaret dili seslendirdi. Programda İstiklal Marşı, Çankırı Belediyesi Üniversiteli Kız Öğrenciler Koordinasyon Merkezi İşaret Dili kursiyerlerince işaret diliyle seslendirildi. Daha sonra diğer ülke katılımcılarının milli marşları işaret dili ile okundu. TÜRKSOY Genel Sekreter Vekili Elçin Gafarlı, dünyanın ilk işaret dili festivalini Çankırı'da gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "Çankırımızı dünyaya tanıtıyoruz. Çankırı ile daha önce de etkinlikler düzenledik. Bu büyük Türk coğrafyasını Çankırı'da buluşturuyoruz ve bu festivalin devamını arzu ediyoruz" diye konuştu. Türk Dünyası İşaret Dili Festivali'nin tarihinde ilk kez Çankırı'da yapıldığının altını çizen Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç de, "Farklı bir program hazırlamıştık. Geçtiğimiz günlerde Serdal Uyanık kardeşimizin şehit olması dolayısıyla salon programımızı iptal ettik. Biz bu şehirde insanımızı ferahlatacak, sosyal yaşantısını artıracak çalışmalar için gece gündüz çalışıyoruz. Biz büyük bir milletiz, büyük bir medeniyetiz. Bu büyük medeniyetin çocuklarını zaman zaman Çankırı'da biraraya getiriyoruz. Bugün de pırıl pırıl, çok özel çocuklarımız Çankırımızı şereflendirdi. Allah onlardan razı olsun" ifadelerini kullandı. “EZİLEN, SÖMÜRÜLEN TÜRK İSLAM DÜNYASININ UMUDU OLAN TÜRKİYE'YE DUYULAN SEVGİ VE İLGİ SON NOKTAYA GELMİŞTİR” İşaret dili eğitimlerini yıllardır devam ettirdiklerini hatırlatan Dinç, "Gençlerimiz bu eğitimlere yoğun ilgi gösteriyorlar. İnsanlık nedir, medeniyet nedir tüm dünyaya öğretmişiz. Bugün artık ezilen, sömürülen Türk İslam dünyasının umudu olan Türkiye'ye duyulan sevgi ve ilgi son noktaya gelmiştir. Biz Moğol istilası, Haçlı seferlerinden beri bu ülkenin idealleri ve zenginlikleri üzerinde egemenlik kurmak isteyen güçler, topraklarımızı işgal etmek için projeler geliştiriyorlar. Şimdi de bunu PKK, DAEŞ gibi örgütler üzerinden yapıyorlar. Ama bu medeniyetin mirasçıları siz çocuklarımızla birlik ve beraberlik içerisinde onları dize getireceğiz" dedi. "Ben gazi çocuğuyum" diyen Başkan Dinç, "Ay yıldızlı bayrağımızı Kore'de dalgalandırmış bir babanın oğluyum. Dolayısıyla milli ve manevi duygularımızı fazlasıyla üzerimde taşıyorum. Sizlerle daha nice etkinliklerde buluşmak dileğiyle hepinizi Allah'a emanet ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından şehitler için okunan hatmi şeriflerin duası yapıldı. Türk Cumhuriyetleri'nden gelen katılımcılar da dua için ellerini semaya kaldırdı.

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.