Ülkenin Diyanet İşleri Başkanlığı, asgari ücretliye ve emekliye fitre verilebilir diye açıklama yapıyor. İşte yeni Türkiye'nin durumu bu!
2002 yılında asgari ücret 184 TL, En düşük SSK emekli aylığı 257 TL idi. Asgari ücretin 1.39 katıydı. Bu denklem korunmuş olsaydı, şu andaki maaşın 2 katından fazla, yani 30 bin 724 TL olacaktı.
2002 yılındaki asgari ücretle karşılaştırdığımızda; o tarihte en düşük memur emeklisi 2.04 kat, kamudaki işçi 5.5 kat, en düşük memur 2.13 kat fazla maaş alıyordu. O denge korunsaydı, bugün en düşük memur emeklisi 16 bin 532 TL yerine 45 bin 157 lira, kamu işçisi 43 bin 661 TL yerine 121 bin 378 TL, en düşük çalışan memur ise, 43 bin 726 lira yerine, 93 bin 136 lira maaş alacaktı.
Bu yıl asgari ücrete enflasyonun altında zam yapıldığını da unutmayalım. Zam gerçekleşen enflasyon oranında yapılsa idi yukarıda verdiğim rakamlar daha yüksek olacaktı.
Görüldüğü gibi, sistem zaman içerisinde, planlı bir şekilde
yerle yeksan edildi. İnsanlar prim gün sayıları ve prim miktarları ile doğru orantılı emekli maaşlar alıyordu. Özellikle, 2008 yılında düşülen aylık bağlama oranı eşitsizliği daha da artırdı. TÜSİK in (Türkiye Sipariş İstatistik Kurumu) katkılarını da unutmayalım
Rahmetli babam emekli olduğunda kardeşimle birlikte üniversite sınavını kazandık. Ben o dönemde terör nedeniyle başıma gelenlerden dolayı üniversiteye çok geç gittim.
Babam emekli olduğu halde hiç zorlanmadan ikimizi de okutmuştu. Nur içinde yatsın.
Fabrika işçisi idi, 1977 yılında sıfır kilometre Anadol bir otomobil almıştı. Safranbolu’da da bahçeli çok güzel bir ev yaptırmıştı.
1991 yılında evlendiğimde; neredeyse tüm komşularımız düğünümde altın takmıştı. Annemin ve babamın arkadaşı olan bu insanların hepsi emekli idi. Yarım altın takanlar bile vardı. Nerden nereye….Yeni Türkiye'de emekli bırakın düğüne gitmeyi, markete pazara gitmeye korkuyor. Emeklilerin çok büyük bir kesimi açlık sınırının yarısında maaşlar la yaşama tutunmaya çalışıyor.
Eski Türkiye'de düğünlerde altın takanlar emekli yeni Türkiye'de fitrpeye muhtaç !
Eski Türkiye tarımda hayvancılıkta kendi kendine yetiyordu. Fazlasını da satıyordu.
Yeni Türkiye'de nedeyse tüm tarım ürünlerini ithal ediyoruz.
Sadece tarım ve hayvancılık mı? Eğitim, üretim, hak, hukuk, adalet, ahlak….Her alanda eskiyi arar olduk.
Nerden nereye değil mi?
Eski Türkiye ile yeni Türkiye kıyaslaması yaparak aklımızla alay etmeyin yeni Türkiye size güzel!
İlyas Erbay