Biliyorum, yazıyı okuyunca bu başlık ne alaka diyeceksiniz.
Artık sözün bittiği yerdeyiz. Kaba tabirle, millet olarak kafayı yedik.
Hergün yağmur misali gelen zamlara şimdi bir yenisi eklendi
GİZLİ ZAM diyorlar buna. Yazımı hazırladıktan sonra ne başlık koyacağını bilemedim.
Dedim ya sözün bittiği yerdeyiz.
Çaresizlik ve öfke içerisinde derdimizi kime anlatacağımızı şaşırdık. Söyleyemiyoruz derdimizi hiç kimseye.
Kadı hikayesini bilirsiniz. …………..derdimi kime yanayım diyor ya işte o hesap.
Başlıktaki bu nihavent eseri; söz yazarı ve bestekar Zeynettin Maraş Emel Sayın için yazmış.
Çok severim bu eseri. Gizli zammı duyunca nedendir bilmem birden aklıma geldi.
Kusuruma bakmayın. Artık uysa da uymasa da…
Elektrik faturalarına gizli zam 1 Şubat 2025 tarihi itibariyle başlıyor. Ayda 417 kilovatsaat bir yılda ise 5 bin kilovatsaat’ten fazla elektrik tüketen hanelere destek verilmeyeceği bu hanelere elektriğin gerçek bedelini ödeyeceği geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanmıştı. Bu durumdan 2 milyon 200 bin abonenin etkileneceği ifade ediliyor. Rakamın çok daha fazla olduğunu düşünüyorum.
Artık modern çağın gereği olan, yaşamı kolaylaştıran araç ve gereçleri kullanırken iki kez düşüneceğiz. TV izleyen, Buzdolabı, çamaşır makinesi çalıştıran, ütü yapan, kombi ve fırın kullanan,
klima çalıştıran her abone yüksek tüketim yapan haneler arasına girecek ve daha önce ödediği fatura bedelinin yaklaşık 2 katı ödeme yapmak zorunda kalacak.
Biliyorsunuz elektrik dağıtım işi özel sektörün tekelinde. Devletin bu işten ne kadar pay aldığını bilmiyorum. Zamlar nedeniyle cebimizden çıkacak olan bu anormal rakam şirketlere mi yoksa devletin kasasına mı akacak? Ülkemizde elektrik dağıtımının özelleştirilmesi 2012 ve 2013 yıllarında yapılmıştı.
Dağıtım işi 21 şirkete pay edildi. Bu 21 ‘şirket;
EİAŞ ( Elektrik iletim AŞ ) den aldığı yıllık 60 milyar KW/saat elektriği halka dağıtıyor. Şirketler EİAŞ den elektriği doğrudan almıyor. Devletimiz EİAŞ den 1 kilowatt’ ını 5.5 cent’e aldığı elektriği dağıtım şirketlerine 2.35 cent’ten yani 3.15 cent zararına satıyormuş ( bu kısım iddia ) Dağıtım şirketleri ise 1kw elektriği tuhaf giydirmelerle (dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, kaçak köçek vs) vatandaşa 11.5 cent’ten satıyormuş. Yani yaklaşık % 400 kârla.
Elektrik dağıtım işinin tamamı 12.5 milyar dolara özelleştirilmişti. Özelleştirme işini alan tüm şirketler bu parayı dış kaynaklı kredilerle ödediler. Özelleştirme sonrası bu 21 şirketin kasasina giren para her yıl yaklaşık 5.5 milyar dolar. Adamlar 2 yılda ödedikleri parayı çıkartmışlar yani çektikleri krediyi çoktanb kapattılar, kâra geçmeye başladılar.
İlk 6 şirket bu isin arslan payını yani 4.5 milyar dolarını alıyor. Diğerleri daha küçük şirketler. Bazı ailelerin 3, 4 şirketi var.
Bu şirketler ve sahipleri size tanıdık gelecek.
Peki. bu şirketler hangileridir, sahipleri kimlerdir. Bu işten yıllık ciroları ne kadardır?
İşte arslan payını alan ilk 6 şirket;
1.) Dicle Elektrik Tivnikli ailesi 1 milyar 239 milyon dolar. Yanılmıyorsam bu aile T.Telekom özelleştirmesinde %10 pay almıştı.
2.) Enerjisa ( başkent, Anadolu, Toroslar..) Sabancı. 1 milyar 142 milyon dolar.
3.) Cengiz holding Kolin ortaklığı 1 milyar 75 milyon dolar.
4.) Aydem holding 600 milyon dolar.
5.) Limak Nihat Özdemir 270 milyon dolar.
6.) Çalık holding 230 milyar dolar.
İlginç! değil mii?
Özelleştirmelerin ağır faturası nedense(!)hep halka çıkıyor.
Haa. şu üçüncü sıradaki var ya ” hakikaten sözünün eriymiş.!
Artık 2025’te daha çok elektrik tüketen daha yüksek fatura ödeyecek. Elektrik faturalarında 1 Şubat itibarıyla yeni dönem başlıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ekim 2024’te yaptığı açıklamada; “Desteğe ihtiyaç duymayan ve tüketimi yüksek olan grupların, elektriğin ve doğalgazın gerçek maliyetlerini karşılamasını planladıklarını belirterek “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yaptığı son düzenlemeyle iki katından daha fazla, yani ayda 417 kilovatsaat tüketimi olan vatandaşlar, konutlar, elektriğin gerçek maliyeti neyse onu inşallah şubat ayından sonra ödemeye başlayacaklar. Yapılan düzenleme esas itibarıyla budur. Dolayısıyla Türkiye ortalamasında tüketim yapıyorsan, 200 kilovatsaat tüketiyorsan ayda 414 lira fatura ödüyorsun. Yeni bir zam gelmezse Şubata da 414 lira ödemeye devam edeceksiniz. Ama normal tüketimin iki katından daha fazla, ayda bin 50 liralık fatura geliyorsa zaten 414 kilovatsaat tüketimi aşıyorsun demektir. Dolayısıyla desteklenecek grupta değilsin” demişti.
Ege ve Akdeniz gibi sıcak iklimlerde yaşayan herkesin evinde klima var. Sıcaktan korunmak için büyük bir ihtiyaç.
Özellikle yaşlı kişiler için teknolojik bir nimet diyebiliriz.
Evini elektrikle ısıtmak zorunda olan milyonlarca aile var.
Üst gelir grubundaki belli bir kesim hariç yaşam artık hepimiz için zorlaşıyor.
Ücretlere gelen zammın kat kat fazlası ile hergün karşılaşır olduk.
Not; Rakamsal veriler; resmi gazete, internet, devlet kurumlarının web siteleri gibi açık kaynaklardan derlenmiştir. Doğruluğu araştırılabilir.
İlyas Erbay