Zafer Partisi Karabük İl Başkanı’ndan Asgari Ücret Çağrısı: “Hodri Meydan”
Zafer Partisi Karabük İl Başkanı Sami Tokan, asgari ücretle ilgili tartışmalara yönelik çarpıcı bir çağrı yaptı.
Zafer Partisi Karabük İl Başkanı Sami Tokan, asgari ücretle ilgili sert bir eleştiride bulunarak, bu ücreti belirleyen yetkililerin kendi hayatlarıyla halkına örnek olmaları gerektiğini vurguladı. Tokan, asgari ücretin yalnızca bir rakam değil, aynı zamanda bir yaşam standardı olduğunu belirtti ve yetkililere, belirledikleri ücretle bir yıl boyunca geçinmelerini önerdi.
Tokan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bu ekonomik şartlarda, asgari ücreti belirleyen ve altına imza atanların, belirledikleri bu ücretle nasıl geçineceklerini millete göstermelerini istiyorum. Hodri meydan!"
İl Başkanı Tokan, yetkililerin halkı daha iyi anlamak için bu adımı atmalarının gerektiğini savundu. Ayrıca, asgari ücretin anlamının "asgari geçim" olduğunu hatırlatarak, bu ücretle geçinmenin zorluğuna dikkat çekti ve "Bu ekonomik şartlarda belirledikleri asgari ücretle 1 yıl boyunca geçinmelerini ve halka örnek olmalarını istiyorum. Hodri meydan," şeklinde konuştu.
Genel kabul gören tanımıyla demokrasi, "halkın halk tarafından halk için yönetimi. Bu tanım, genel olarak benimsenmekle birlikte, çatışan iki demokrasi anlayışından "sosyalist demokrasi” olarak sunulan uygulama iflas ettiğine göre, geriye, demokrasi deyince, "liberal demokrasi" anlayışı kalmakta. Demokrasi türleri ise; halkın doğrudan veya temsili olarak eşit şekilde katılımını sağlayan hükûmet biçimi ya da toplumsal yapılar. Temel demokrasi kavramı, ülkelerin çeşitli etnik özelliklerine göre farklılık göstermekte. Eğitim sistemi, laik, anti-laik, muhafazakâr, anti-muhafazakâr gibi eğilimler, toplumlarda kutuplaşma ve ayrıştırmaya yol açmakta. Ülkelerde, eğitim sistemleri ve halkın eğitim durumları, toplumla birlikte, ülkelerin sosyo-ekonomik kalkınmalarında temel faktör olarak görülmekte. Aynı zamanda ülke siyasetinin oluşmasında, eğitim sisteminin etkisi gözden uzak tutulmamalı. Geçmişin demokrasi havarileri, küresel güçler, bugün otoriter ve radikal siyasetin pençesine düşmüş durumda. Dünyadaki siyasi değişime Türkiye’de ayak uydurmuş durumda. Bugün, ABD, Rusya, Çin, Avrupa Birliği, dünyayı yönetme savaşı veren ülkeler, otoriter ve radikal siyasetin pençesine düştü. Geçtiğimiz yıl sonu yapılan seçimlerde, ABD’de ikinci dönemini kazanan Donald Trump, dünya siyasetine ekonomik tehdit, savaşan ülkelere şartlı destek, bazı ülkelere işgal tehdidi ile adeta dünyanın kimyasını bozdu. İslam dünyasını hedef alarak İsrail’in arkasında, Filistin’i işgal ederek yayılmacı politika izleyen ABD; Trump ile birlikte bir adım daha atarak, Müslümanları Filistin’den atma peşinde… Göreve gelir gelmez, Dünya Sağlık Örgütünden, iklim anlaşmasında ayrılan, Meksika Körfezinin ismini Amerika Körfezi olarak değiştiren, Rusya ile savaşan Ukrayna’ya desteği karşılığında, değerli madenlerini talep ederek ülke liderlerine gözdağı vermeye başladı… Başlattığı ticaret savaşları ile dünya ekonomisini sarsan Trump, ek vergi, gümrük tarifesini yükseltti. ABD’nin de üye olduğu NATO üyesi ülkeleri tehdit ederek, payların artırılmasını isteyerek, aksi halde güvenliklerinin sağlanamayacağı tehdidini savurdu. Ülkeleri ve liderleri küçük gören Trump, ülkelerin stratejik ve ekonomik ihtiyaçlarını ABD’nin karşıladığı edasıyla, siyasi ve ekonomik terör estirmeye hız verdi. Ekonomileri güçlü olan ülkelerin otoriterleşerek, gelişmekte olan ülkeleri tehdit etmeleri, demokrasinin değerini bir kez daha ortaya koymakta. Demokrasiyi askıya alarak, otoriter veya radikal siyaseti düşünen liderler, halkın iktidardan uzak durmalarını hedeflemekte… Ülkelerini nasıl bir bataklığa sürüklediklerinden habersiz, sözde küresel liderler, otoriter veya radikal siyasete geçiş yapmaya çalışarak, dünyayı kaosa sürüklemekte… Demokrasiden vazgeçen ülkeler ve Dünya’yı kaosun beklediği unutulmamalı, Az da Olsa Demokrasi, bir tarafta kalmalı… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…
Muhammed
•Gecinemiyoruz..en son ne zaman ET aldım hatırlamıyorum..seçim ne zaman olacak.