Toprak kayması 3 katlı binada çatlaklar oluşturdu, 6 kişilik aile evsiz kaldı
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Aralık, 2024 12:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Toprak kayması 3 katlı binada çatlaklar oluşturdu, 6 kişilik aile evsiz kaldı

Trabzon’un Ortahisar ilçesinde bir ailenin yaşadığı 3 katlı bina toprak kayması nedeniyle tahliye kararı verilerek mühürlendi. 6 kişilik Çakıroğlu ailesi, eşyalarını kurtarmak için son kere girdiği konutu terk etmek zorunda kaldı.
Trabzon’un Ortahisar ilçesine bağlı Yeşilbük mahallesinde Çakıroğlu ailesinin yaşadığı bina yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Konutlarının önünde yapılan bir inşaat nedeniyle toprak kaymasının yaşandığını sav eden Çakıroğlu ailesi, yaşanan çatlaklar sonrası AFAD’a başvurdu. Tehlike oluşturması nedeniyle Çakıroğlu ailesinin yaşadığı binada ve etrafında inceleme yapan AFAD grupları, yerde ve binanın etrafında çatlaklar olduğunu tespit etti. Yapılan incelemede bölgenin topografik jeolojik yapısı ile meydana gelen çatlakların boyutlarının dikkate alındığı belirtilerek ani göçme riskinin bulunduğu değerlendirildi. AFAD gruplarının incelemesinin akabinde hem 3 katlı binanın boşaltılması ve hem de yolun risk oluşturulduğu için kapatılmasına karar verildi. Ortahisar Belediyesi takımları tarafından Çakıroğlu ailesinin yaşadığı 3 katlı binanın giriş kapısına mühür vuruldu. Eşyalarını kurtarmak için son defa konutlarına giren Çakıroğlu ailesi, konutlarını terk etmek zorunda kaldı. Konutun ünde yapılan inşaat nedeniyle evsiz kaldıklarını sav eden Çakıroğlu ailesi, mahkemeye başvuracaklarını söyledi.

"Şuan kalacak yerimiz de yok"
Son defa konuta girerek eşyaları kurtardıklarını belirten Alper Çakıroğlu, "Evimizin önünde inşaat yapıldı. Yaz aylarında bu inşaat yapıldığı için fark etmemiştim. Sonrasında yağmur yağmaya başlayınca ufak ufak toprak kaymaları meydana geldi. ’Biz Karadeniz’deyiz normaldir’ diye düşündük. Farklı bir duruma geçti. Küçük bir oynama olmadığı fark ettik. AFAD’a başvurduk zira bunu biz çözemezdik. Ufak bir yer kaymamıştı. Gruplar gelip bir rapor oluşturdu. Aşağıda yapılan inşaattan ötürü olduğunu söylediler. AFAD yolun kapatılması ve konutun boşaltılması kararını verdi. Ortahisar Belediyesi gelip 1 saat içerisinde konutumuzu boşalttı. Sağda solda kalıyorduk fakat her gün gelip konutumuzu denetim ediyorduk. Şuan kalacak yerimiz de yok. Dün binanın art kısmına baktığımda binanın kalktığını gördüm. Konuttan olduk dedim. Eşyalarımızı kurtarmak istedik. Arkadaşlarım geldi konuttaki bütün eşyalarımızı çıkarttık" dedi.

"’Bir saat içerisinde kıyafeti alın çıkın’ dediler"
Havva Çakıroğlu ise 6 kişilik bir aile olarak sokakta kaldığını kaydederek, "Toprak kaymaları tespit edilince belediyeye başvurduk. Fakat bunlar çabucak olmadı. CİMER’e yazı yazdım. Ondan sonra bu karar hızlandırıldı. Her geçen gün konutumuzun altındaki toprak aşağıya kaymaya başladı. Meskenin önünde yapılan yapıdan kaynaklı. Zira orada çok toprak boşaltıldı. Orası yapılırken yolda çöktü. Yolun çöktüğünü görenler oraya müdahale edebilirdi. Dolgu yaparak orayı da kapattılar. Sonuç olarak olan bize oldu. Aşağıdaki yapıda bir şey yok bizim konutumuz çöktü. Konutumuzu apar topar boşaltmak zorunda kaldık. AFAD’dan çıkan karardan sonra bize ’Bir saat içerisinde kıyafeti alın çıkın’ dediler. Onca eşya, onca emek ne olacak biz bunları nasıl tekrar buraya getiririz? 6 kişilik bir aile sokakta kaldık. Küçük çocuğum bile neye uğradığını şaşırdı. Çocuğun psikolojisi bozuldu. Toprak kaymasına neden olan inşaat yetkilileri ile görüştük. Biz de mağduruz diyorlar. Gidebileceğimiz bir konut yok. Ne yapacağımızı şaşırdık. Meskendeki eşyaları boşaltırken yarısı kırdık zati. Maddi ve manevi ziyanımız var. Sağa sola dağıldık. Yıkım kararı şuan yok. Onun kararını vereceklerini de düşünmüyorum. Çökmesini bekleyecekler" sözlerini kullandı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

HALKI KUCAKLAMAK
blank
Mustafa AKAY tarafından
17 Aralık, 2024 14:14 tarihinde yayınlandı
A+ A-

HALKI KUCAKLAMAK

MUSTAFA AKAY

Vali Mustafa Yavuz'un ziyaretlerini ilgi ve memnuniyetle izliyoruz. Bir yöneticinin halkla sık sık bir araya gelmesi takdir edilecek bir davranış biçimidir. O nedenle Sayın Vali’yi kutluyoruz.
Ülkemizde valilik önemli bir kurumdur. Bir ilde bulunan kurumlar A'dan Z'ye Vali’nin emrindedir.
Vali, bir anlamda orkestra şefi gibidir.
Kendisine bağlı olan kurumları ne kerte uyumlu yönetirse, o denli başarılı olur.
Eskiden babacan valilerimiz vardı. Şimdilerde, onlar artık görülmez oldular.
Bir vali, halkına ve emrinde çalışanlara kaşı, hoşgörülü ve kucaklayıcı olursa başarısı artar. Valinin başarısının artması, ilin de başarılı olmasıyla sonuçlanır.
O nedenle, valinin yaptığı ziyaretler önemlidir. Bu ziyaretlerde, halk dinlenir, sorunlar birinci ağızdan öğrenilir ve çözüme odaklanılır. Esnafa, taksi duraklarına yapılan ziyaret de bu anlamda değerlidir.
Sayın Vali’nin, resmi kurum ve kuruluşlarla, sivil toplu örgütlerine yaptıkları ziyaretler de bir şeylerin gündeme gelmesinde yararlı olur. Bu ziyaretlerin diğer kesimlere de yansıması ise, çok daha iyi verim alınmasına yol açar.
Örneğin Sayın Vali, köylere gidip, köy kahvesinde köylüyle söyleşide bulunursa, o köyü motive eder. Valinin bir işçiyle oturup çay içmesi, sohbet etmesi harika sonuçlar doğurur.
Valiler, her ne kadar Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi iseler de bir partinin elemanı olamazlar. Her siyasi partiye eşit davranmak ve yaklaşmak durumundadırlar. Çünkü valiler siyasetçi değil, devlet adamı olmak zorundadırlar. Sadece iktidar partisiyle ilişki kurup, diğer siyasi partileri yok sayar bir tutuma giren valiler, değerlerini yitirirler.
Bazı valiler protokole sıkışıp kalırlar. Dört duvar arasında oturarak, geleni dinlemekle zaman geçirirler. Oysa ilde Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi olan Vali, halkın ayağına gitmesi gereken kişidir bize göre.
Kapanan bir köy yolunu valinin görmesi, çözümünü kolaylaştırır.
Vali, oturduğu yerden değil, gezdiği, gördüğü yerlerden soruna çare bulmalıdır.
Bazı, valililerimizin bunu yaptığını görüyoruz.
Vali, halkla iç içe bir davranış sergilerse, alt kademedekileri de harekete geçirir. Bürokrasi valiyi örnek alır. Hele hele yıllarca görev yaptıkları halde, köyü, köylüyü bilmeyen kaymakamlar ders alırlar.
Vali, şefkatli ise, emrindekiler de ona uymaya çalışırlar.
Valiler elbette demokrat olmalılar ama otoritelerini de sarsmamalıdırlar.
Karabük'ün ilk Valisi Cemal Ayman, böyle birisiydi. Sabahın altısında korumasız, araçsız Karabük Caddeleri’nde dolaşır, dururdu. Onun için bir iz bıraktı.
Zonguldak'ın efsane valilerinden Nevzat Ayaz da halk tipi valilerin örneklerinden birisiydi. Gittiği köylerde yer sofrasına, bağdaş kurarak oturur, köylüyle yemek yer, bu arada da onları dinlerdi.
Karabük'ümüze gelen valilerimizden Cemalettin Sevim de ayrım yapmaz her yeri ziyaret ederdi. Hele hele Can Direkçi'nin bu konularda hakkı yenmezdi. Son dönem valilerinden Kemal Çeber'de bu tür valilere örnek gösterilebilecek yöneticilerdendi.
Her ne kadar tanışmasak da basından izlediğimize göre, Karabük Valisi Mustafa Yavuz, iz bırakacak valilerden birisi olacak gibi geliyor bize.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.