Bartın’da bir erkek şahıs tarafından tuvaleti yapılarak kirletilen havuz, deterjan ve tazyikli su ile temizlendi. Herkesin gözü önünde havuza tuvaletini yapan kişinin akli dengesinin yerinde olmaması nedeniyle ceza uygulanamadığı belirtildi. Bartın Yukarıçarşı mevkisinde bir erkek şahsın tuvaletini yaptığı süs havuzunda temizlik çalışması başlatıldı. Sokak ortasında gündüz vakti, aralarında kadınların da bulundupu onlarca kişi önünde meydana gelen olayın ardından süs havuzundaki su boşaltılarak, temizlik için hazır hale getirilmişti. Bugün ise Bartın Belediyesi temizlik işlerine bağlı ekipler tarafından havuzda temizlik çalışması yapıldı. Deterjan dökülen havuz, tazyikli su sıkılarak temizlendi. Bir süre boş bir şekilde tutulacak olan havuzun yeniden temiz su doldurulmasının ardından yeniden hizmet vermeye başlayacağı belirtildi. Şahsın ajli dengesinin yerinde olmadığı öğrenildi Olayın ardından yürütülen çalışmada şahsın kimliği belirlenirken, ismi kamuoyuna açıklanmadı. Ailesine teslim edilen şahsa, akli dengesinin yerinde olmadığı, bu nedenle adli yada idari bir işlem yapılamadığı öğrenildi.
CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Asgari Ücret Tepkisi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, hükümetin asgari ücrette yaptığı yüzde 30'luk artışa sert tepki gösterdi. Yavuz, bu kararın emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığına ve milyonlarca insanı sefalet içinde yaşamaya mahkum ettiğine dikkat çekti. Yavuz, yaptığı açıklamada Türkiye'deki ekonomik eşitsizlik ve gelir adaletsizliğine dikkat çekerken, hükümetin zenginleri ödüllendirme, emekçileri ise yok sayma politikasını eleştirdi. Asgari ücretin insanca bir yaşam için yeterli olmadığını vurgulayan Yavuz, halkın emeğinin karşılığını alması gerektiğini ifade etti.
CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz;
"Zulmün Adı: Asgari Ücretle Yaşam
Bu ülkenin yönetiminde bir şey çok net: zenginler ödüllendirilir, emekçiler ezilir. 22.104 TL’lik asgari ücret kararı, çalışan kesimin açıkça hiçe sayıldığını ve sefalet içinde yaşamaya mahkûm edildiğini kanıtlıyor. Bu karar, milyonların alın terine, emeğine, onuruna atılmış bir tokattır. İnsanca yaşama hakkını gasp eden bu sistemin adı, düpedüz ekonomik köleliktir.
Bu Bir Zulümdür
%30’luk zam oranı, %47’yi aşan enflasyonun yanında komik bile değildir. Bu kararı alanlar, bir aileyi geçindirmek için gıda, kira, enerji ve diğer temel ihtiyaçlar için kaç para gerektiğini gerçekten biliyor mu? Yoksa saraylardan halka bakıp, "Bu kadarı yeter," mi diyorlar? Sormazlar mı: Siz bir ay boyunca bu parayla geçinmeyi dener misiniz?
Asgari ücretli, günün 12 saati, haftanın 6 günü çalışıyor ve karşılığında eline geçen parayla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Kirasını ödedikten sonra mutfağına ekmek koymaya mı çalışsın, çocuğunun eğitim masraflarını mı karşılasın? Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen insanlar karanlıkta mı otursun, soğukta mı donsun? Bu mudur sosyal devlet anlayışı?
Bir Avuç Zenginin Cenneti, Milyonların Cehennemi
Gelir dağılımı uçurumu, bu ülkenin utanç kaynağıdır. Lüks araçlar, devasa malikâneler içinde yaşayanlar için %30 zam, bir akşam yemeğinin hesabıdır. Ama asgari ücretle geçinen için bu rakam, bir ay boyunca karnını doyurup doyuramayacağını belirler. Zenginler servetlerine servet katarken, milyonlarca insanın sefalet içinde yaşamasını izlemek hangi vicdana sığar?
Hükümet, büyük sermayeye teşvikler dağıtırken, asgari ücretliye “sabır” öneriyor. Zenginlerin cennetinde sefahat sürerken, halkın cehenneme mahkûm edilmesi hangi adaletin ürünüdür?
30.000 TL İmkânsız mı?
CHP’nin asgari ücretin 30.000 TL olması gerektiği önerisi, haklı bir taleptir. Ama karşı çıkanlar hemen devreye giriyor: "Ekonomi bunu kaldıramaz!" İşçilerin emeğini sömürerek büyüyen bir ekonomi, insanlık onurunu zaten taşımıyordur. Büyük şirketlerin ve zenginlerin vergilerini artırmak yerine, işçinin sırtına daha fazla yük bindiren bir sistem, adaletsizlik ve açgözlülükten başka bir şey değildir.
Artık Yeter!
Bu düzen böyle devam edemez. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya, çocuklarına bir gelecek sunamamaya, borç batağında nefes alamamaya mecbur bırakılmış durumda. Bu sadece bir ekonomik kriz değil, insanlık onuruna karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça ortak olanlar, tarihe halkın emeğini sömürenler olarak geçecektir.
Bu halk köle değildir. İnsanlar, sadaka değil, emeğinin karşılığını ister. Ekmek parası için çırpınırken yaşamaya değil, insanca yaşamaya hakkı vardır. Ve bu hak, söke söke alınacaktır." dedi.