Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
12 Ekim, 2024 12:30
blank
İhlas Haber A.

Sedef Kakma sanatının genç temsilcisi kadim geleneği devam ettiriyor

Sedef Kakma sanatının genç temsilcisi kadim geleneği devam ettiriyor
A+ A-

UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listelesi’nde bulunan geleneksel Sedef Kakma Sanatı’nın genç temsilcisi Fatih Öztürk kadim geleneği devam ettiriyor.
Gümüşhane’de yaşayan ve yazıcı tamirciliği işiyle uğraşan Fatih Öztürk (42), 10 yıl önce hobi olarak başladığı Sedef Kakma Sanatı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı Sedef Kakma sanatçısı Hakan Üç’ten icazet alarak kadim sanatın temsilcilerinden birisi oldu. İş yerinde hazırladığı atölyede Mimar Sinan’ın da mimarlığa başladığı Sedef Kakma Sanatı’nı icra eden Öztürk, ustalarından öğrendiklerini gelecek nesillere aktarmak için çaba sarf ediyor. Sedef Kakma Sanatı’nı icra ederken okyanus sedefi, kaplumbağa kabuğu, pirinç ve boynuz gibi birçok malzemeye hayat veren Öztürk bir eserinin tamamlanmasının yaklaşık 2 ay sürdüğünü ifade etti.

“14. Yüzyıldan günümüze kadar ulaşabilmiş kadim bir sanat”
Sedef Kakma Sanatı’nın yüz yıllar boyu süre gelen kadim bir gelenek olduğunu söyleyerek, sanatın detaylarından bahseden Fatih Öztürk, “Yaklaşık bir 10 yıl önce boş zamanlarımı değerlendirebilmek adına hobi amaçlı başladım. Bir müddet sonra 3-4 yıl sonrasında Kültür Bakanlığı sanatçısı Hakan Üç ile tanışmama vesile oldu. Hakan Üç ile eğitimlerimi aldım. Kendi çizimlerimle icazetimi aldım Sedef Kakma ile ilgili. Devamını getirmeye çalışıyorum. Geleneksel sanatlarda usta çırak ilişkisi önemlidir. El verme tabiri eskilerin deyimiyle geçer. Belli başlı ustamızın dizinin dibinde aldığınız eğitimler sonrasında sizi yeterli görmesinin manevi bir belgesidir icazet belgesi. Kendisinden sonra bu sanatı devam ettirebilecek nesillerden biri olarak da beni uygun gördü. Sedef Kakma, Sedef dediğimiz malzeme okyanus diplerinde, istiridye kabuklarından oluşan bir malzemedir. 14. yüzyıllardan günümüze kadar gelmiş bir sanat dalıdır. Süsleme olarak genelde kullanılır. Osmanlı’da tahtırevanlardan tutun takunyalara, sandık kutularına, Kur’an muhafazalarına değin işlemesi ve süslemesi yapılan, ahşap süslemesi yapılan bir sanat dalıdır. Sedefleri belirlenen desenler veya yapmak istediğimiz şekiller üzerinde kalıplar çıkarılarak kıl testeresiyle kesilip, ahşap üzerinde kendi yuvalarının açılarak, kesilen parçaların yuvalarının açılarak, çeşitli materyallerle, yapıştırıcılarla ahşapta yüzeyin üzerine kakılmasıyla oluşturulan bir sanattır. Günümüzde ise Sultanahmet Camisi, Selimiye Camisi gibi tarihi camilerin kapı, pencere pervazlarında ahşap oyma ve sedef kakma uygulamaları görülmektedir. Yine Kur’an rahlelerinde kullanılmaktadır. Biz Türkler olarak veya Osmanlı’dan gelen gelenekle bu sanatı hayatın içine koymuşuzdur. Yani günlük kullanabildiğimiz eşyalarda da bunu değerlendirmişiz. Günümüzde de hala bu şekilde devam etmektedir” dedi.

“İnsanı terbiye eden bir sanat”
Sedef Kakma Sanatı’nın manevi yönlerinden de bahseden Fatih Öztürk, “Arkamızda gördüğümüz Allah lafzının yapımı yaklaşık bir buçuk iki ay sürmektedir. Dış kenar bölümlerindeki süsleme, Naht sanatı diye geçen kıl testereli ahşap oyma bölümüdür. Onun akabinde orta bölümde ceviz ağacının içine az önce bahsettiğim gibi sedeflerin kesilerek ahşap üzerine oylu yapılıp yuvalarına yerleştirilmesiyle oluşmuş bir tablodur. Dediğim gibi yaklaşık bir buçuk iki aylık bir serüveni vardır o tablonun. Diğer yeşil olan tablomuzda ise Ahzab Suresinin 56. ayeti işlenmiştir. Hani halkımız genelde bunu cuma hutbelerinde imamın hutbeye çıkarken okuduğu sure olarak bilinir. O da yaklaşık yine 1-1,5 aylık bir emeği ürünüdür. Hocam der ki testeremizin, kıl testeremizin üst kısmı gök, yer kısmı, alt kısmı yerdir. Ve dünya üzerinde de, alem üzerinde de yerle gök arasındaki her şey Allah’ı zikreder. Biz de çalışırken bu uhreviyatla çalışmaya çalışıyoruz. İnsanı rahatlatan, insana dinginlik veren, insanı terbiye eden bir yönü vardır bu sanatın. Osmanlı döneminden de bu böyle gelmiştir. Günümüzde de böyle devam etmektedir. Biz de aynı düsturla devam etmeye çalışıyoruz. Bizler bunları satmak için yapmayız. Kendi kafamızda oluşturduğumuz şablonlarla veya ortaya çıkartmaya çalıştığımız çalışmayla bir ürünü ortaya koyarız. Nasibi Allah’tandır der, bekleriz. Talibi varsa vakti geldiği zaman bu eserler ya da bu çalışmalar yerini bulacaktır” diye konuştu.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

18 Ekim, 2024 08:37
blank
İhlas Haber A.

Bayburt’un yüksek kesimlerinde kar yağışı etkili oldu, göçerlerin yaylalardan köylere göçü başladı

A+ A-

Meteorolojinin ani sıcaklık düşüşüyle birlikte kar uyarısında bulunduğu Bayburt’ta, yüksek kesimler yağan karla beyaz örtüye büründü. Hava sıcaklığının sıfır derecenin altına düştüğü yaylalarda göçerlerin koyun ve keçi sürüleriyle köylere geri göçü başladı.
Bayburt’un yüksek kesimlerindeki yaylalar, etkili olan kar yağışıyla beyaza büründü. Kentin yüksek rakımlı yaylaları, etkili olan kar yağışıyla birlikte kış mevsimini karşıladı. Özellikle Bayburt’un Aydıntepe ilçesi ile Trabzon’un Çaykara ilçesi arasında bulunan 2 bin 400 rakımlı Soğanlı Dağı eteklerindeki Dumlu, Kavlatan ve Günbuldu köyleri, yaylalar ve Bayburt-Erzurum arasındaki Kop Dağı beyaz örtüyle kaplandı. Yüksek kesimlerde kış adeta geri döndü. Yüksek kesimlere yağan karla birlikte il genelinde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin altına düştü.
Soğuk havanın etkisine giren kentin yüksek kesimlerindeki kar yağışının aralıklarla birkaç gün daha etkili olacağı tahmin ediliyor.
Bayburt’un yüksek kesimlerindeki yaylalar serin havası, soğuk su kaynakları ve verimli otlaklarıyla her yıl çok sayıda göçer aileyi misafir ediyor. Yaz aylarında hayvanlarını otlatmak için yaylalara çıkan göçerler, yılın yaklaşık 5 ayını 2 bin rakımlı yaylalarda geçiriyor. Genellikle bitki çeşitliliğinin zengin olduğu alanları tercih eden göçerler, doğayla iç içe bir yaşam sürerek hayvanlarının besin ihtiyaçlarını karşılıyor. Koyunlarını dağlarda otlatan göçerler, karın yağmasıyla birlikte köylere doğru geri dönüş göçüne başladılar.

blankNöbetçi Eczaneler

Tuğba Eczanesi
Tuğba Eczanesi
Adres

Hükümet Caddesi No:71/B Eflani / Karabük

Telefon

(370) 461-2427

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Büşra Eczanesi
Büşra Eczanesi
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi No:18/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-0777

Öztürk Eczanesi
Öztürk Eczanesi
Adres

Sırınevler Mahallesi Alparslan Caddesi No:2/A Karabük

Telefon

(370) 415-5557

Safran Eczanesi
Safran Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Akter Sokak Devrim Sitesi C Blok No:6/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-8262

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500