Düzce’de dönüşü kaçırıp duran cipe aynı istikamette giden otomobil çarptı. Kazada 1’i ağır 4 kişi yaralandı.
Kaza Kuzey Çevre Yolu Çamköy kavşağında meydana geldi. Alınan bilgilere göre Bahçeşehir istikametinden Akçakoca istikametine giden İ.K. idaresindeki 81 FB 989 plakalı Nissan marka cip, sürücüsünün dönüş yolunu kaçırması ile aniden durunca aynı istikamette giden Y.S. idaresinde ki 81 ABH 822 plakalı Fiat marka otomobilin çarpması sonucu iki araçta savruldu. İhbar üzerine bölgeye gelen sağlık ekipleri her iki araçta da bulunan 4 yaralıyı ambulanslarla hastaneye kaldırdı. Kaza sebebi ile kapanan yol araçların kaldırılmasının ardından normal seyrine döndü. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.
YEŞİL MUTABAKAT ÇAĞI: DÜNYA ÇEVREYİ KORURKEN BİZ KENDİMİZİ ZEHİRLEMEYE DEVAM MI EDECEĞİZ?
Dünya, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönemeçten geçiyor. Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat (Green Deal) ile karbon nötr hedeflerini belirlemiş, çevreye zarar veren tüm faaliyetleri azaltmak için radikal adımlar atıyor.
Sanayi devleri, karbon salınımlarını sıfırlamak için milyarlarca Euro’luk yatırımlara yönelirken, çevre dostu üretim standartları artık yeni bir norm haline geldi. Peki, biz bu resmin neresindeyiz?
Dünyada Neler Oluyor? Avrupa Birliği, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını %55 azaltmayı, 2050'ye kadar ise karbon nötr olmayı hedefliyor. Yeşil Mutabakat çerçevesinde, enerji ve sanayi dönüşümleri hız kazanırken, çevreyi kirleten şirketlere ağır yaptırımlar uygulanıyor. Artık doğaya zarar veren hiçbir ürün AB pazarında yer bulamıyor. Buna karşılık, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler de ihracat yapabilmek için üretim süreçlerini bu normlara uygun hale getirmek zorunda.
Biz Nerede Duruyoruz? Bugün Gerede Çayı’ndaki kirlilik gibi olaylar, Karabük’teki demir-çelik tesislerinin denetimsizliğiyle birleştiğinde şu soruyu sormamız gerekiyor: Millet uzaya giderken biz neden hâlâ doğamızı ve geleceğimizi yok eden eski düzeni savunuyoruz? Avrupa karbon salınımını sıfıra indirme planları yaparken, biz hâlâ arıtılmamış atıkları doğrudan nehirlere, derelere salıyoruz. Bu nasıl bir vizyonsuzluk?
Yeşil Mutabakat ve Türkiye'nin Rolü Türkiye, Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamayı taahhüt etmiş olsa da, Gerede Çayı gibi örnekler, bu konuda ciddi eksikliklerimiz olduğunu gösteriyor. Karabük gibi sanayi şehirlerinde, çevre dostu üretim normlarına geçmek bir zorunluluk değil, varoluş meselesidir. Aksi takdirde hem halk sağlığımızı tehdit eden çevre felaketleriyle hem de uluslararası pazarlarda yaşanacak rekabet kaybıyla yüzleşmek zorunda kalacağız.
Karabük İçin Çağrı: Vakit Kaybetmeden Harekete Geçin! Karabük gibi bir sanayi şehrinde Yeşil Mutabakat’ın gereklerini yerine getiremezsek, dünyadan koparız. Hem çevreye hem ekonomiye zarar veren bu vizyonsuzluk bizi geri bırakır.
Demir-çelik tesislerinde karbon salınımı ve atık yönetimi sıkı şekilde denetlenmeli.
Geri dönüşüm ve arıtma tesisleri hızla kurulmalı, teknolojik altyapı güçlendirilmeli.
Halk sağlığını tehdit eden tüm unsurlar cezalandırılmalı ve kamuya şeffaf bir şekilde açıklanmalı.
"Dünya Temizleniyor, Biz Kirleniyoruz" Karabüklü bir vatandaş olarak şunu soruyorum: Dünya karbon nötr üretimle doğayı kurtarırken, biz neden hâlâ arıtma tesislerini tamamlamayı bile tartışıyoruz? Millet uzaya giderken, biz neden geleceğimizi geri dönüşü olmayan bir şekilde kirletiyoruz?
Şimdi Değilse Ne Zaman? Yeşil Mutabakat, sadece sanayicinin değil, hepimizin sorumluluğudur. Eğer Karabük’te bu dönüşümü başlatmazsak, gelecekte dünya pazarlarında rekabet edemez hale geliriz. Daha önemlisi, kendi çocuklarımıza yaşanabilir bir çevre bırakamayız. Gerede Çayı’nın karanlık hikâyesinden ders çıkaralım ve Karabük’te çevre için somut adımlar atalım.
Halkımızın ve Yetkililerin Dikkatine: Dünya hızla geleceğe koşarken, biz geride kalamayız. Karabük, sadece üretimin değil, çevre duyarlılığının da örnek şehri olmalıdır. Çünkü başka Karabük yok, başka dünya yok!
CUMHURİYET HALK PARTİSİ MERKEZ İLÇE BAŞKANI ALİ YAVUZ