(Ben bu makalemi saat 24.00'de paylaşırken Onlar 102 yıl önce düşmanı kovalıyordu)
ZAFERİN HAİNLERİ (!)
3 Nisan 2008'de 110 yaşında iken vefat eden İstiklal Savaşımızın son gazisi Yakup SATAR, 'düşman sadece Yunan gavuru değildi, İngilizi, Fransızı, İtalyanı vardı., Bir de bunlara yardım eden bizim hocalar, şeyhler, ağalar vardı' diyordu.
Türkiye Muharip Gaziler Derneği'nde Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yaptığım dönemde Genel Başkanımız (E) Piyade Albay Feridun ÇELENK ile Eskişehir'de tabutu başında nöbet tuttuğumuz Süvari Yakup çavuş çok doğru söylüyordu. Milli Mücadele sırasında işgal altındaki yurdumuzu kurtarmak için Mustafa Kemal Paşa yönetimindeki ordumuz sadece düşmanla değil; içimizdeki hainlerle de uğraşmak zorunda kalmıştı.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti bunlardan biriydi. İngiliz Büyükelçiliğinin görevlendirdiği Papaz Frew, Tercüman Ryan ve General Deeds, Sait Molla başkanlığında bu cemiyeti kurdular. Böylece İslamcı tarikatlarla işbirliği yapılarak Müslüman Türk halkını kendi yanlarına çekebileceklerdi.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin yanı sıra İngiliz altınlarıyla beslenen, Kürt Teali Cemiyeti, Türk Zabıta-i Hususiye Teşkilatı, İngiliz kontrolündeki Askerî Nigâhban Cemiyeti ve sahte imamların oluşturduğu Teali İslam Cemiyeti’de ulusal direnişi kırmak, isyanlar çıkarmak, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını yok etmekle görevliydi.
Bu ihanet şebekelerinin tahrik ve kışkırtmaları sonucunda özellikle Müslüman halkın dini duyguları ve hassasiyeti kullanılarak isyanlar çıkarıldı. 1919 ve 20’de Aznavur isyanı, Bolu-Düzce isyanları, Konya-Bozkır isyanı, Yozgat Zile isyanı, Cemil Çeto Kürt isyanı, Pontus Rum isyanları İngiliz altın ve silahlarıyla desteklendi.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti kurulduktan yaklaşık bir yıl sonra 16 Mart 1920’de İstanbul İngilizler tarafından işgal edildi.
Çok sayıda imam İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ne katıldı ve bunlar Yunan İşgal kuvvetlerine destek vaazları verdi, kendi milletine ihanet etti.
Anadolu’da var ya da yok olma mücadelesi verilirken, Şeyhülislam Dürrizade ile sadrazamlar, nazırlar İngiliz altın ve rüşvetleriyle keyif yapıyorlardı. ,
Ali Kemal’in Peyam-ı Sabah, İngiliz parasıyla çıkan Yeni İstanbul, Refi Cevat Ulunay’ın Alemdar gazeteleri gibi mütareke basını Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları için ‘idam, idam” manşetleriyle yayınlanıyor, Padişah Vahdettin İngilizlerle gizli anlaşmalar yapıyordu.
İngiliz uşağı Sait Molla, ve diğer ihanet grupları yaptıkları bu hainliklerle de kalmadılar, Paris’e, Roma’ya, Atina’ya, Kahire'ye giderek batılı ülkeler ile İslam ülkelerinde bu alçak tavırlarına destek aradılar.
Bu arada Sakarya savaşından itibaren ordumuzda firarlar da başlamıştı. Çok sayıda askerin cepheleri silahlarıyla terk ederek kaçması ordumuzda önemli bir kayıp oluşturmuştu. Vatan ve milletin namus ve canının savunulması sırasında savaştan kaçanlarla ilgili yazımı birkaç gün sonra sunacağım.
Bu duygularla 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, başta büyük önderimiz ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum,
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
Fikret Gökçe
Kıbrıs Gazisi - Mak. Müh.