Vur-Kaç'ın tam zamanı. Sabırla bekledikleri fırsat ortamı nihayet tekrar oluştu. Ülkemizde faizler en üst seviyede. Faiz ve kurdaki değişiklikten yararlanıp, yüksek kazanç elde edecekler ve geldikleri gibi gidecekler. Bu şekilde son 21 yılda 119 milyar dolar kâr transferi yaptıkları iddia ediliyor. Bu para ülkemizden, hepimizin cebinden çıkıyor. Bu kısır döngüden bir türlü çıkamıyoruz.
Neden? Çünkü, üretime dönük güçlü bir ekonomimiz yok! Kısa süreli de olsa günü kurtarmak için o sıcak paraya ihtiyacımız var. Sıcak paranın girişi ile suni olarak, kısa süreliğine TL güçleniyor. Dolayısıyla kur düşmeye başlıyor. Tabii, bu arada gerçekleri halktan gizleyen malûm basın pembe tablolar çizmeye başlıyor.
Oysa kur düştüğü anda sıcak para baronları vurgunu vurup kaçıyor. Bunu yazan yok!
Ülkemizdeki yüksek faiz ortamı yabancı sıcak parayı çekiyor.
Para kendine en yüksek geliri getirecek alanlara doğru akar ve ülkeler arası kur farkları ve faiz farkları gibi imkânlardan yararlanarak herhangi bir ülkeye kısa bir süre için girebilir. Kolay ve yüksek karlar elde ederek çeker gider. En güzel fırsatı da biz veriyoruz.
Malûm, yabancı sermaye 2 türlü geliyor.
- Yukarıda da sözettiğim, ülkemizdeki kur ve faiz değişkenliğinden yararlanarak büyük karlar elde eden
sıcak para. Bu kısa süreliğine geliyor ve kelimenin tam anlamıyla vurup kaçıyor. Bunun diğer ismi de dolaylı yabancı sermaye yatırımı.
- Uluslarasası Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları (UDY) ise; bir ülke sınırları dışındaki yatırımcıların ilgili ülkeye fabrika gibi üretim tesisleri kurarak, şube açarak, taşınmaz edinerek veya var olan bir şirketi tamamen ya da kısmen ( ortaklık şeklinde yada belli bir bölümünü ortak olmadan) satın alarak yaptıkları yatırımlardır.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları istihdamı artıracağı için de çok kıymetlidir. UDY kalıcıdır. Ülke ekonomisine güç katar.
2002 yılından buyana ülkemize uluslararası doğrudan yatırım miktarı 265 milyar dolar civarında gerçekleşmiş.
Ülkemizin küresel ölçekteki UDY payı %0.8 Bunun en az %1.5 olması gerekiyor. Ülkemizin mevcut büyüklüğüne göre; dış dünyada dolaşan yabancı sermayeden (UDY) yıllık en az 50 milyar dolar almamız gerekiyor. Fakat bunun yarısını bile çekemiyoruz. Hak, hukuk, adalet, demokrasi, güven ortamı gibi bunun birçok nedeni var.
Sıcak para, uzun vadeli yatırım yapmak, fabrika kurmak, üretim yapmak için değil, faizden, kurdan ve hazine bonusu, mevduat sertifikaları, finansman bonoları gibi finansal araçlardan getiri elde etmek için ülkeler arasında kısa süreli olarak yer değiştiren paradır. Sıcak para UDY gibi adalete, hukuk sistemine, mekanizmaların işleyip işlemediğine, ülkenin kurumsal kapasitesine falan bakmaz. Bunlar sıcak paranın umurunda bile değildir. O vurup götüreceği paraya bakar.
Daha iyi anlaşılması için sıcak paranın nasıl vurgun yaptığını bir de rakamlarla basitçe anlatayım.
1 milyon doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek verirsek;
Ülkemizde faizlerin ve kur'un en yüksek olduğu bu dönemde parası ile 32 milyon TL alıyor.
Bu 32 milyon TL yi faizde değerlendirerek kısa sürede parasının 40 milyon TL yaptığını varsayalım. Bu gunlerde dikkat ederseniz ülkeye yüksek miktarda sıcak para girişi ile TL güçlenmeye başladı. Yalaka basın yazmaya başladı bile. Dolar kurunun 30 TL ye düşmesi yakındır. Havayı iyi koklayan bizim küresel aktör 40 milyon lirasını tekrar dolara çevirip kaçacaktır. Bir kaç ay içerisinde 1 milyon doları ne kadar oldu? Dolar 30 TL oldu ise; 1 milyon 333 bin dolar.
Dolar 32 TL de sabit kalsa, parası 1 milyon 250 bin dolar, Dolar 35 olsa bile adamın parası 1 milyon 143 bin dolar ediyor. Birkaç ayda çok güzel para!
Dolara yüzde 10, yüzde 25 çok yüksek bir oran. ABD ve Avrupa'da faizler yıllık % 4 % 5 seviyelerinde.
Peki bu kadar büyük parayı, bu kadar kısa sürede ve bu kadar kolay dünyanın neresinde kazanabilirsiniz?
Bilmem anlatabildim mi?