ABD’NİN ÇUVALCI GENERALİ
blank
Fikret Gökçe tarafından
29 Mayıs, 2024 15:16 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
A+ A-

ABD’NİN ÇUVALCI GENERALİ

“Bu makale yakın dostum E. Tümgeneral Yaşar VANDAVİ’nin başkanı olduğu Irak Muharipler Derneği’nin Kerkük’te yayımlanan EL-MUHARİP isimli dergisi için hazırlanmıştır.” ABD Başkanı Biden, “ O, bizim ulusumuzu daha güçlü ve daha güvenli hale getirdi “ dediği General Raimond T. Odierno 67 yaşında iken 8 Ekim 2021’de kanserden ölmüştü. ÇUVALCI General olarak tanınan Odierno’nun emriyle, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde hazırlanan “ The U.S. Army in Iraq War 2003 – 2011 ” isimli rapor ABD Kara Harp Akademisi tarafından iki cilt halinde Ocak 2019’da yayınlandı. “ Irak Savaşı’nda ABD Ordusu ” olarak ta bilinen bu raporun hazırlanmasına Eylül 2013’te “Irak’ı Özgürleştirme Harekatı Çalışma Grubu” nun ( Operation Iraqi Freedom Study Group) oluşturulmasıyla başlandı. Grubun amacının Irak Savaşı’nda icra edilen operasyon ve elde edilen tecrübelerin analiz ve değerlendirilmesi olarak ifade edildi. Araştırma yaklaşık 6 yıl sürdü. Rapor, iki cilt halinde 1452 sayfa, 1. cilt 23, 2. cilt 17 bölümden toplam 40 bölümden oluşuyordu ve 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgaliyle başlayan ve 2011’de çekilmesine kadar geçen süreç ve olaylar konu ediliyordu. blank ÇUVALCI GENERALİN YAPTIKLARI Bilindiği gibi; 4 Temmuz 2003 günü Süleymaniye’deki karakolumuz ABD askerleri tarafından basılmış, komutan binbaşıyla birlikte 3 subay ve 8 astsubayımız ile Türkmen mihmandarlar da başlarına çuval geçirilerek kaçırılmış ve 60 saat tutsak edilmişlerdi. Olay sırasında kızını aramak için orada bulunan Michael Todd adlı bir İngiliz de tutuklanmıştı. 15 gün sonra serbest bırakılan İngiliz, ABD’ye karşı 10 milyon dolarlık bir tazminat davası açmıştı. Bu operasyon Celal Talabani’nin verdiği bilgiye dayandırılıyordu. Güya Kerkük’teki valiye bir suikast planlanmıştı. Baskın olayı baştan sona Talabani’nin oğlu Bafel Talabani tarafından kameraya kaydedildi. Oysa gerçek hiç böyle değildi. Olay, ABD Başkanı George Bush ile yardımcısı Dick Cheney’in Savunma Bakanlığındaki şahinlerle (Neo-Con’lar) Irak’ı işgal planlarının, TBMM’nin 1 Mart tezkeresiyle darbe almasından kaynaklanıyordu. Türkiye üzerinden Kuzey Irak’a giremeyen ve ağır bombardıman uçaklarıyla İncirlik’i kullanamayan ABD, Irak’taki direnişin uzamasının ve bu olayın hazinesine 3 trilyon dolara patlamasının nedenini buna bağlıyor, ayrıca petrolün varil başına 20 dolardan 100 dolara çıkmasının da gerekçesi sayıyordu. Bu durum şahinleri öfkelendirmişti. İntikam alınmalıydı. 2009 yılı Şubat ayının 3’ünde Irak’taki Amerikan Kuvvetlerinin komutanı General Raymond ODIERNO üç günlük bir ziyaret nedeniyle Ankara’daydı. Gelir gelmez hemen bir açıklama yapan Odierno “ Türkiye ve Türk Genelkurmayı ile mevcut ilişkilerimizi daha ileriye götürmek üzere beni davet etmiş olan İçişleri Bakanı Beşir ATALAY’a teşekkür ediyorum” dedi. Odierno’nun Ankara temaslarında, Mahmur Kampının nasıl boşaltılacağı, dönüş yapmak isteyenlerin nasıl getirileceği, nerelere yerleştirileceği, PKK ‘nın faaliyetlerinin sonlandırılması için hangi tedbirlerin alınacağı gibi konuları yetkililerle görüştüğü basına yansımıştı. Devletin en üst makamlarında yapılan bu görüşmelere ait fotoğraflar medyada yer alınca, kamuoyunun duyarlı kesimlerinde buruk bir acı yaratmış, hele hele yüksek rütbelilerle aynı masada yan yana görüntülendiğinde yüreklerde derin bir üzüntü bırakmıştı. Askerlerimize yapılan bu alçakça tecavüzü inkar eden, “Ben emir vermedim” diyen ÇUVALCI’yı ABD eski genelkurmay başkanı sonra CIA Başkanı olduğu günlerde Ankara’yı ziyaret eden Orgeneral David PETRAUS yalanlıyor ve “ Emri O verdi “ diyordu. BİR BAŞKA ÜZÜNTÜ Önceki Genelkurmay Başkanlarımızdan Hulusi AKAR Kara Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı dönemde ABD’ye gitmiş bir dizi ziyaretlerde bulunmuştu. Washington’da Arlington ulusal mezarlığını ziyaret eden AKAR, oraya çelenk bırakmış ve ardından ABD Kara Kuvvetleri Komutanı mevkiidaşı ÇUVALCI General ODİERNO ile buluşmuştu. Ocak 2015’te esas duruştaki AKAR’a ÇUVALCI tarafından ABD liyakat madalyası takılması kamuoyunda büyük üzüntü yaratmıştı. O günlerde FETÖ kumpaslarıyla tutuklanan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin subaylarının aileleri ile birlikte Ankara Kızılay’da tam 132 hafta Cumartesi günleri “ SESSİZ ÇIĞLIK” eylemleri yapıyorduk. O eylemlerde yaptığım konuşmalardan birinde, “Hulusi AKAR, Amerikan Madalyası Takar” diyerek üzüntü ve tepkimi dile getirmiştim. AMERİKALILARI KORE’DE 3 KEZ YOK OLMAKTAN KURTARMIŞTIK Hollywood aktiristi Yul Breyner gibi kafasını kazıtan, Amerikan yarması çuvalcı generalin birliklerinden birisi olan ve Irak’ın Kuzeyinde konuşlanan 25’inci Tümen, Kore’de bizimle birlikte savaşmıştı. Çuval olayının yaşandığı günlerde güney sınırlarımızın hemen dibinde bulunan bu tümenle birlikte diğer ABD ve Birleşmiş Milletler birliklerini 3 kez yok olmaktan kahraman tugayımız kurtardı. Güney Kore içinde hızla 400 km ilerleyen düşman karşısında bozguna uğrayan ABD komutası altındaki BM Ordusu kaçıyor, yarımadaya geleli henüz bir ay olan Tugayımızı cepheye sürerek kaçışını güvence altına alıyordu. 1950 yılının Kasım ayının son günlerinde, Kunuri’de her tarafı kuşatılmasına karşın taarruzu durduran tugayımız 218 şehit vererek çemberi yardı. Bu başarı üzerine ülkeyi terk etmek amacıyla gemilere bindirilmek üzere olan birlikler tekrar geri çevrildi. Benzer kaçış ve kurtarışlar 1951 yılının Ocak ayının son günleri Kumjang yang-ni’de, Mayıs ayının 26’ncı günü Wegas’ta da tekrarlandı. Zavallı Kore halkını kaderleriyle başbaşa bırakmayı göze alan, sıkışınca kaçmayı alışkanlık haline getiren Amerikalıların Irak’ta da aynı şey başlarına gelseydi acaba kim kurtaracaktı ? Şimdi size tarihi bir mektup sunuyorum. Çuval olayı üzerine duyduğu büyük acı üzerine kaleme alınan bu belge, ilk kafile ile Kore’ye giden ve Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Tugayımızın İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaparken yaralanıp bir hemşire eşliğinde uçakla Türkiye’ye gönderilen, 28 Mart 2008’de kaybettiğimiz Kurmay Albay İ.Hakkı İNCEOĞLU’na aittir. 28.10.2003 tarihli bu mektup, Irak’ın kuzeyinde konuşlanmış bulunan 25’nci Tümen Komutanına gönderilmiştir. “COMMANDİNG GENERAL 25 th DIVISION COMMANDER VIA USA ARMY COMMAND H.Q. BAĞDAT-IRAK SAYIN GENERAL, 1950-1953 KORE SAVAŞLARINDA, KOMUTANLIĞINIZA OPERATİF VE LOJİSTİK BAĞLI OLARAK KUZEY KORE, KUNURİ, 38’NCİ ENLEM SAVAŞLARINDA OMUZ OMUZA SAVAŞTIK. KUZEYDE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BİRLİKLERİNİ KUŞATILMAKTAN, GÜNEYDE KUMYANG JANG-Nİ VE WEGAS SAVAŞLARINDA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KUVVETLERİNİN KORE’DEN ÇEKİLME KARARINI DURDURDUK TÜMENİNİZLE TARİHİ BİR SAVAŞ ARKADAŞLIĞIMIZ VAR. TÜRK ASKERİNİ EN YAKINDAN TANIYAN 25’NCİ TÜMENDİR. ŞİMDİ KUZEY IRAK’TASINIZ VE HUDUDUMUZ BÖLGESİNDE GÖREVLİSİNİZ. YAKINDA DEV TÜRK ORDUSU VE BİZ YAŞLARI 80-90’U BULAN KORE GAZİLERİNİ DE KARŞINIZDA GÖRECEKSİNİZ. BİZ, SİZ SAVAŞ ARKADAŞIMIZA SİLAHLA KARŞI KARŞIYA GELMEK İSTEMİYORUZ. YALNIZCA HAREKAT PLANLAMANIZDA KARŞINIZDA BİZİM OLDUĞUMUZU BİLMENİZİ İKAZ ETMEK İSTİYORUM. 1950 ASST-CHIEF OF STAFF G-2 MAJ. ARMOR (G.S.) TÜRKISH BRIGADE İsmail Hakkı İNCEOĞLU” Muharip Gaziler Derneği Genel Başkan Yardımcısı olduğum dönemde tanıdığım bu kahraman Türk Subayını rahmet ve saygıyla anarken, mektubunda söz ettiği o ”dev Türk Ordusu’na” ve O’nun en güzide mensuplarına önceki yıllarda yapılan saldırı ve haksızlıkları iyi ki görmedi diye düşünüyorum. FETÖ’nün kumpas ve tuzaklarıyla Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları dahil, Kıbrıs’ta, Güneydoğu Anadolu’da ve komşu ülkelerde PKK ile mücadelede canlarını ortaya koyarak savaşan TSK mensuplarının evlerini basıp, hain itirafçıların, gizli tanıkların ihbar ve iftiralarıyla, adi suçluymuş gibi gözaltına alan, tutuklayan adalet dağıtıcıların hiç aklına gelmedi mi “ÇUVALCIYI” gözaltına almak? O’nun yaptığı bizim yasalarımıza göre suç değil midir, insan hakları ihlali değil midir ? Aynı olayın tersini düşünün. Amerikalılar ülkelerine sokarlar, en üst düzeyde karşılarına alır, görüşür ve ağırlar mıydı bunu yapanları ? Fikret GÖKÇE Kıbrıs Gazisi – Mak. Müh.