BUGÜN 23 NİSAN, NEŞE DOLUYOR İNSAN…         
blank
Fikret Gökçe tarafından
23 Nisan, 2024 00:05 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
A+ A-

BUGÜN 23 NİSAN, NEŞE DOLUYOR İNSAN…         

Rahmetli Uğur MUMCU, arşivimde bulunan 23 Nisan 1979 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’ndeki “GÖZLEM” adlı köşesinde şöyle yazıyor, 45 yıl önce sanki bu günlerde yaşananları anlatıyordu.   …..”Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan, Kutlayalım; Çocuk Bayramını kutlayalım: Kızamıktan ölen çocukların bayramını kutlayalım; bakımsızlıktan sakat kalan çocukların bayramını kutlayalım, okulsuz, öğretmensiz, yolsuz ve ışıksız bıraktığınız çocukların bayramını kutlayalım; tamirhanelerde, elleri yüzleri kir pas içinde çalışan parmak kadar çocukların bayramını kutlayalım; pazar yerlerinde hamallık yapan, çocuk bahçelerinin önünde simit satan yedi yaşındaki çocukların bayramını kutlayalım; köprü altlarında düzenin kirli dolaplarına satılan çocukların bayramlarını kutlayalım; oyuncak görmemiş çocukların bayramını kutlayalım; kutlayalım, «Egemenlik ve Çocuk Bayramını» kutlayalım kutlayalım, çocukların, özgür ve egemen olacak çocuklarımızın bayramlarını kutlayalım”….   Çocuklarına ilk önem veren ulus olmakla övünürüz çoğu zaman. Acaba bu doğru mudur ? Büyük ATATÜRK 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını onlara armağan ederken, çocuklarımızı allı-morlu giysiler içinde törenlerde görmek onlara bayram şekeri verir gibi yakalarına 23 Nisan rozetleri taktırmak mı istiyordu? Yoksa onların sağlık, sosyal, eğitsel, kültürel, sportif sorunlarına eğilmek, o sorunları çözmek ödevini mi veriyordu Türk Ulusuna? Çocuklarımız geleceğimizin en büyük güvencesidir. Onları anlamak, korumak, onları çağdaş normlara göre aydın insanlar olarak yetiştirmek her yurttaş için kaçınılmaz bir görevdir.   Gerçekte böyle mi ? Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlara koşut olarak çocuklarımız büyük bir tehdit ve endişe veren durumlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Aileleri kaygılandıran bu durum, gelecekle ilgili umutlarımızı karartmakta ve tüm toplum üzerinde üzüntü ve korku yaratmaktadır. Ayrıca çocuklarımızın son dönemlerde cemaatler ve sapkın kişilerin hedefi haline gelmesiyle büyüyen acılar ve çaresizlik giderek artmakta, toplum vicdanını yaralamaktadır. Atatürk’ün çocuk sevgisi göstermelik değildi. Ülkemizin o zor yılları olan kuruluş sırasında tam 11 çocuğu evlat edinmişti. Cumhuriyet öncesi bu çocukların 5’inin, Cumhuriyet kurulduktan sonra da 6’sının manevi babası olmuştu.   O’nun Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı günü çocuklara bayram olarak armağan etmesi son yıllara kadar sevinçle, coşkuyla, törenlerle kutlandı. Bütün dünyada büyük bir ilgi ve hayranlıkla izlenen bu ulusal bayram, Yücel YENER’in TRT Genel Müdürü olduğu 1979 yılında uluslar arası bir kimlik kazandı. Bir hafta kadar süren bu şenliğe 90 farklı ülkeden katılan 8 -14 yaşlarındaki çocuklar halk oyunları ve şarkılarla kendi kültürlerinden örnekler sundular ve çocuklu Türk aileler tarafından konuk edildiler. blank FETÖ DEVREYE GİRİYOR Sadece çocuklarımız için değil, ulusal egemenliğimizin de simgesi olan bu milli bayram Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki “ Kripto Fetöcüler “ tarafından gölgelenmeye, unutturulmaya çalışıldı. Önce, Hazreti Muhammed’ in doğum tarihi olarak kabul ettikleri  12 – 17 Ekim 1989 günlerinde KUTLU DOĞUM HAFTASI kutlanmaya başlandı. Hicri takvime göre, dini bayram ve günlerin her yıl 10 gün kadar geriye gittiği biliniyorken son yıllarda 14 – 20 Nisan’a çekildi, 23 Nisan perdelenmeye çalışıldı. Oysa; bu söz konusu hafta 1990 yılında 1 – 7 Ekim, 1991 yılında 20 Eylül – 26 Eylül, 1992 yılında 9 Eylül – 15 Eylül ve 1993 yılında 30 Ağustos – 5 Eylül tarihleri arasında düzenleniyordu. Bu sahtekarlık 15 Temmuz 2016 kalkışmasından sonra iptal edildi.   FETÖ’NÜN İKİNCİ  SAHTEKARLIĞI Genellikle mayıs ayı sonlarında ve haziran başlarında düzenlenen TÜRKÇE OLİMPİYATLARI olarak adlandırılan etkinlik için, FETÖ’nün özellikle Afrika ve Asya ülkelerindeki okullarından getirilen binlerce çocuk yarım yamalak Türkçeleriyle şarkılar söylüyor şiirler okuyorlardı. Ankara dışında da bir çok ilde düzenlenen bu etkinliğin altında başka amaçlar gizleniyordu. Gaziantep’te Ağır Ceza’da yargılanan bir Fetö itirafçısı ülkemize getirilen bu çocuklarla para transferi yapıldığını anlatıyor ve her çocuğa dönerken  5 bin dolar verildiğini, bu paraların o ülkelerdeki okullara ve  sözde öğretmenlere iletildiğini itiraf ediyordu..   2012 yılında Başkentin bütün bulvarları, kavşakları hatta belediye otobüslerinde büyük afişlerle  Uluslararası 10. Türkçe Olimpiyatları’nın duyurusu yapılıyordu. 135 ülkeden  1500 öğrencinin katılacağı belirtilen bu etkinlik, iki hafta boyunca İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 41 ilimizde gerçekleştirilecekti. Sözünü ettiğimiz bu afişlere bakanlar gördükleri karşısında şaşkınlık yaşadılar. İlk olarak belediye otobüsünde dikkatimi çeken  bu afişin en üstüne büyük harflerle TRKÇ yazılmıştı. Yerimden kalktım ve bilinçli olarak yapıldığını düşündüğüm bu büyük yanlışlığı Ü ve E harflerini keçeli kalemle yazarak düzelttim. Çevremdeki yolculardan bazılarının alkışlaması ve ellerine sağlık diyerek teşekkür etmesi, onların da bu konuda duyarlı olduklarını gösteriyordu..   Hey gidi Koca Türkiye, hey gidi Büyük ATATÜRK, ne kadar sağlam bir ülke ve devlet kurmuşsunuz ki; bunca haine, içimizdeki ve dışımızdaki bunca alçaklara karşın hala dimdik ayaktayız. Cumhuriyete bağlılığımızdan, ATATÜRK sevdamızdan hiç vaz geçmeyeceğiz.   Bu duygularla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum.   Fikret GÖKÇE Kıbrıs Gazisi – Mak. Müh.