Ihlas Haber Ajansı tarafından
21 Mart, 2024 00:48 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Egemen Korkmaz: “Yerde yatan insanın yüzüne tekme atıldığını görünce doğal bir reaksiyon gösterdim”

Trabzonspor Yardımcı Antrenörü Egemen Korkmaz, Fenerbahçe maçında yaşananlara yönelik açıklama yaptı. Korkmaz, "Güvenlik görevlileri tarafından tamamen etkisiz hale getirilmiş ve yerde yatan bir insanın yüzüne tekme atıldığını görünce doğal bir reaksiyon göstererek duruma müdahale ettim" dedi.
Süper Lig’in 30. haftasında oynanan Trabzonspor - Fenerbahçe maçında yaşananlarla alakalı bordo-mavili takımın yardımcı antrenörü Egemen Korkmaz açıklamalarda bulundu. Yaşananları tasvip etmediğini ve böyle bir olayla gündeme geldiği için üzgün olduğunu belirten Korkmaz, “Öncelikle yaşanan olaylardan ve bir spor adamı olarak böyle bir görüntüye dahil olmaktan dolayı çok üzgünüm. Ancak kamuoyunun gerçekleri bilmesi adına konuyu açıklamam da elzemdir. Ben maç biter bitmez herhangi bir sorun yaşanmaması adına kendi futbolcularımızı soyunma odasına gönderdim ve sahada tek başıma kaldım. O esnada güvenlik görevlileri tarafından tamamen etkisiz hale getirilmiş ve yerde yatan bir insanın yüzüne tekme atıldığını görünce doğal bir reaksiyon göstererek duruma müdahale ettim. Her ne olursa olsun taraftarlarımızın sahaya girmesi büyük bir yanlıştı ancak tüm süreç boyunca tek amaçları tribünleri tahrik edip, ortamı germek ve olayları tırmandırmak olan bazı oyuncuların yaptıkları da görüntülerde mevcuttur. Aynı isimler yaşanan olaylar sonrası bu sefer özellikle sosyal medya üzerinden kesip biçtikleri görüntülerle algı çalışmalarına başladılar. Bu oyuncuların beni sanki ortada hiçbir şey yokken ve durduk yere onlara arkadan saldırmışım gibi suçlaması tamamen kamuoyunu manipüle etmek ve kendi camialarına şirin gözükme çabasından başka bir şey değildir. Yaşanan olaylar beni ne kadar üzse de karakterim gereği böyle bir durum karşısında tepkisiz kalamazdım. İnsani olarak yerdeki bir kişiye uygulanan şiddete reaksiyon gösterdim. Bu durumun renklerle veya kulüplerle alakası yoktur. Tüm kulüplere karşı büyük bir saygım var” ifadelerini kullandı.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.