Ihlas Haber Ajansı tarafından
23 Şubat, 2024 20:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Anaokulu öğrencilerinin atık malzemelerden yaptığı ürünler ilgi gördü

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen “Dilimizin Zenginlikleri” projesi çerçevesinde Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde anaokulu öğrencileri, dil becerilerini geliştirerek, kültürel ögeler içeren etkinlikler düzenledi. Ayrıca Hitit buğdayı olarak bilinen ve genetiği değişmeden günümüze kadar gelen siyez ile atık malzemelerden yapılan ürünlerin olduğu sergi, büyük ilgi gördü.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ve temel amacı öğrencilere sosyal ve kültürel etkinlikler yoluyla dilimizin zenginliklerini tanıtarak öğrencileri kültür taşıyıcısı kelimelerle buluşturmak olan “Dilimizin Zenginlikleri” projesi çerçevesinde İhsangazi Anaokulu’nda Kastamonu’nun kültürel değerleri temalı bir dizi etkinlik düzenlendi. Etkinlikte Hitit buğdayı olarak bilinen ve günümüze kadar genetiği değiştirilmeden gelen siyez ile anaokulu öğrencilerinin atık malzemelerden yaptıkları çeşitli figürlerin yer aldığı sergi, vatandaşların büyük ilgisini çekti.
Etkinliklere İhsangazi Kaymakamı Neslihan Sönmezoğlu, İhsangazi Belediye Başkanı Hayati Sağlık, İhsangazi İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Taşdelen, İhsangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Nihat Kılıç ile okul müdürleri, veliler ve vatandaşlar katıldı.
İhsangazi Anaokulu’nda gerçekleştirilen ilk etkinlikte Kastamonu’nun ve İhsangazi ilçesinin kültürel değerlerinden olan yöresel ürünler ve yöresel el sanatları yanında geçmişte günlük hayatta kullanılan çeşitli eserlerin de yer aldığı 100’e yakın parçadan oluşan Kastamonu’nun Kültürel Değerleri sergisi düzenlendi.
Serginin ardından gerçekleştirilen ikinci etkinlikte tekerleme ve bilmece atölyesi düzenlendi. Atölyede minikler, Türk sözlü kültürü içinde önemli bir yeri olan tekerleme ve bilmeceleri öğrenip sunumlar yaptı.
Gerçekleştirilen üçüncü etkinlikte ise taş baskı atölyesi gerçekleştirildi. Anaokulu öğrencileri, Kastamonu’nun yöresel el sanatlarından birisi olan taş baskıyı tanıyıp uygulamalar yaptı.
Aynı zamanda İhsangazi Kaymakamı Neslihan Sönmezoğlu, beraberindeki heyet ile birlikte atölyeler de öğrencilere eşlik ederek öğrencilere bilmeceler sordu ve taş baskı uygulamaları yaptı.
Yapılan taş baskının ardından dördüncü etkinlikte de Kastamonu’nun yemek kültürü arasında önemli yeri olan ekşili pilav, cevizli çörek, ıspıt dolması, çekme helva gibi yerel lezzetler öğrencilere tanıtıldıktan sonra öğrencilerle birlikte gelen misafirlere yöresel yemeklerden ikram edildi.
İhsangazi Anaokulu’nda düzenlenen son etkinlikte ise yöresel türküler dinlendi ve bu türküler eşliğinde minikler gönüllerince eğlendi.
İhsangazi Anaokulu tarafından düzenlenen ve katılımcılar tarafından büyük ilgiyle karşılanan Kastamonu’nun Kültürel Değerleri temalı etkinliklerde minikler, hem kültürel değerlerin zenginliği konusunda farkındalık kazandı hem de eğlenerek dil becerilerini zenginleştirme fırsatı yakaladı.
Çevreye atılan atıklar dikkate atılarak tamamen karton, yoğurt kabı gibi malzemelerden öğrencilerin çeşitli oyun ya da evde kullanılabilecek eşyalar yaptığını söyleyen İhsangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Nihat Kılıç, “Milli Eğitim Bakanlığımızın projesi çerçevesinde Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün destekleriyle ilimizin zenginlikleri projesinde etkinliğimiz olan yerel değerlerimiz ve yöresel ürünlerimiz temasıyla İhsangazi Anaokulu’nda atık malzemelerden değerlendirilen ürünlerden sergi açıldı. Taş baskı, bilmece, yöresel yemekler ve yöresel türkülerin organize edildiği, Sayın Kaymakamımızın ve Sayın Belediye Başkanımızın iştirak ettiği programı gerçekleştirdik. Özellikle taş baskı, siyez bulguru, siyez ürünleriyle ilgili olan ürünlere çocuklarımızın ilgisi çok farklı oldu. Sadece İhsangazi olarak değil aynı zamanda Kastamonu’nun il genelindeki tescilli ürünleri tanıtımını yapmaya çalıştık. Burada amacımız çocuklarımızın anaokulundan itibaren kendi ürünlerini, kendi değerlerini, kendi kültürlerini öğreterek geleceğe taşımaktır. Bunu ümit ediyoruz, bunu çocuklarımızdan umuyoruz” dedi.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.