blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Ocak, 2024 20:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-

’Işın tedavisi ile tümörü yok etmek mümkün’

Radyasyonun bir enerji türü olduğunu belirten Uzm. Dr. Özden Karaoğlanoğlu, “Bu enerji, tıpta hastalıkların teşhisi için görüntüleme amacıyla kullanılabildiği gibi kanser ve diğer bazı hastalıkların tedavisinde de kullanılır” dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Özden Karaoğlanoğlu, radyoterapi adıyla da bilinen ışın tedavisinin radyasyon enerjisi kullanılarak yapılan tedaviye verilen isim olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Karaoğlanoğlu, ışın tedavisi hakkında bilgilendirmede bulundu.

“Işın tedavisi tümörü tamamen yok etmek için kullanılır”
Radyoterapinin hastalığı yok etmek için ya da hastalığa bağlı oluşan yakınmaları yok edip hastayı rahatlatmak için kullanılabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Karaoğlanoğlu, “Cerrahi operasyon öncesinde tümörü küçültmek için, cerrahi olamayacak hastalarda tümörü tamamen yok etmek için ve diğer tedavi yöntemleri ile kaybolan tümörün yeniden oluşmasını önlemek için uygulanabilir. Amaç çevre normal dokuların doz almamasını veya en az dozu almasını sağlarken, hastalık bölgesine en fazla radyasyonu vererek hastalıklı hücreleri öldürmektir. Radyasyondan etkilenen sağlıklı hücrelerin kendini onarabilme yeteneği vardır. Kanser hücreleri ise bunu yapamamakta ve ölmektedir” ifadelerine yer verdi.

“Teknolojik gelişmelerle desteklenen, hedefe yönelik tedavi seçenekleri”
Radyoterapinin vücudun dışından (eksternal) ve içinden (internal) olmak üzere iki şekilde uygulanabileceğini belirten Uzm. Dr. Karaoğlanoğlu, “Radyasyonu vücutta hastalıklı organa yönlendirebilmek için özel cihazlar kullanılır. Bu radyoterapi cihazlarındaki teknolojik gelişmeler, hekimin radyasyonu daha iyi hedeflemesine imkan sağlamıştır. Bunun için üç boyutlu konformal radyoterapi, yoğunluk ayarlı radyoterapi(IMRT), sterotaktik radyoterapi (linak bazlı, gamaknife, cyberknife ile) seçilebilir. Işın tedavisi uygulanmasına karar verildiğinde, hekim aynı zamanda hangi cihazın hasta için daha uygun olduğuna da karar verir” dedi.

“Işın tedavisinin planlanması ve hedef belirleme süreci”
Radyoterapiye başlamadan önce bilgisayarlı planlama tomografisi çekildiğini söyleyen Uzm. Dr. Karaoğlanoğlu, “Hastanın cildi üzerine mürekkeple işaretleme yapılabilir. Doktor tarafından tomografi kesitlerinde ışınlanacak ve ışından korunacak bölgeler tek tek belirlenir. Bu çizim işlemi sonrası planlama aşamasına geçilir. Hastalıklı dokuların en fazla, normal dokuların ise en az radyasyona maruz kalması amaçlanarak ışınlanacak hedefler belirlenir. Radyasyon fizikçisi ile en uygun doz dağılımını oluşturmanın planı yapılır” şeklinde konuştu.

“Bazı kanser türlerinde tek tedavi yöntemi radyoterapidir”
Kanser hastalarının çoğunda tedavinin bir aşamasında radyoterapi uygulandığını belirten Uzm. Dr. Karaoğlanoğlu, “Bazı kanser türlerinde radyoterapi tek tedavi yöntemi iken cerrahi öncesinde ve sonrasında; kemoterapi öncesinde, sonrasında veya kemoterapi ile birlikte kullanılabilir. Tümör tipine, evresine göre hekim, güncel tedavi algoritmalarını kullanarak buna karar verir” ifadelerini kullandı.

“Radyoterapi sürecinde hasta sürekli gözlem altındadır”
Hastalığın tedavisinde radyoterapinin gerekli olup olmadığına, hangi cihazın kullanılması gerektiğine radyasyon onkolojisi uzman hekimi karar verdikten sonra radyasyon onkolojisi ekibinin ve cihazının bulunduğu merkezlerde radyoterapinin uygulandığını söyleyen Uzm. Dr. Karaoğlanoğlu, “Cihazın bulunduğu özel olarak hazırlanmış bir odada hastanın tedavi masasına yatırıldıktan ve tedavi ekibi odadan çıktıktan sonra tedavi başlatılır. Oda aydınlıktır, odadaki kameralar sayesinde hasta tedavi süresince izlenir, sesli iletişim kurulabilir, ağrı hissetmez” dedi.

“Radyoterapi ekip çalışmayla gerçekleştirilir”
Radyoterapinin kapsamlı eğitimini tamamlamış sağlık profesyonelleri tarafından yürütülmesi gereken bir ekip işi olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Karaoğlanoğlu, “Bu ekibin içinde radyasyon onkolojisi uzman hekimi, radyasyon uzman fizikçisi ve radyoterapi teknisyeni bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

MİLLET BAHÇESİ’NDEN NE HABER?
blank
Mustafa AKAY tarafından
23 Aralık, 2024 10:43 tarihinde yayınlandı
A+ A-

MİLLET BAHÇESİ’NDEN NE HABER?

MUSTAFA AKAY

Cumhuriyetin var ettiği bir kent son dönemlerde iyice köreldi. Avuç içi kadar olan bu kentte, her şey insanları üzüyor. Trafik alabildiğine karmaşık. Doğru dürüst yatırım alamıyor. Bina yapımından başka gelişen bir tarafı yok.
Eğitimde eskiden Türkiye'nin önde gelen kentlerinden birisiydi. Şimdilerde bu alanda da bir gerileme yaşanıyor.
Sağlık alanında ise tam bir felaket içinde.
Eğitim ve sağlıkta oklar hep özeli gösteriyor.
Oturulacak, kalkılacak mekanları yok denecek kadar az. Hava karardıktan sonra şehir merkezi tam anlamıyla bir ıssızlığa bürünüyor.
Böyle bir kenti vizyonu olmayanlar yönetince, yapılan yatırımlar da boşa gidiyor.
Buna, yaklaşık 10 yıl önce yapılan Kent Meydanını gösterebiliriz.
Yüzlerce ağacın kesilmesiyle ortaya çıkan boşluğu Kent Meydanı yapalım düşüncesiyle, betona çeviren bir anlayış hiçbir işlevi olmayan bu yeri merkezi hükümete devrederek, Millet Bahçesi yapımına yol verdi.
O zamanlar Kent Meydanı’nın 45 milyona mal edildiğine ilişkin iddialar ortaya çıkmıştı. Yapılan Kent Meydanı tam anlamıyla, betondu. Yeşili bulmak ya da görmek mümkün olmadan, bir yıl öncesinde yıkımına karar verildi.
Belediye Kent Meydanı’nı devrederken, hakkını yemeyelim 16 dükkânın tapusunu aldı ve kendi hanesine yazdı.
Bir seçim öncesi iktidar partisinin en büyük argümanlarından birisiydi Millet Bahçesi… Millet, Kent Meydanına gelecek, bedava çay içecek, kek yiyecekti. Çevre Bakanlığı’nın üstlendiği Millet Bahçesi'nde, yapılan 16 dükkânın dışında hiçbir gelişme görülmüyor. Meydan betona gömülmüş hissini veriyor yine.
Millet Bahçesi’nin kaça mal olacağı ve projesi konusunda da kamuoyu aydınlatılmıyor.
Yani, yine ülkenin kaynakları çarçur ediliyor.
Bir başka ülkede olsa, bu savurganlığın hesabı sorulur.
Zengin ülkeler yatırım yaparken kılı kırk yararlar. Bizde ise, "ben yaptım" mantığı egemen.
Düşünün, yurdun dört bir yanında böyle plansız, programsız yatırımların maliyetini.
Emeklisine üç kuruş maaşı hak gören anlayışın savurganlıklarının boyutu devasadır.
Yazık bu ülkeye. İyin üzücü tarafı bu tür savurganlıklarından milleti haberdar etmeyenlerin varlığı da vurdumduymazlığını artırmaktadır.
Bir seçim kazanmak uğruna milletin parasını çarçur edenlerin vicdanları rahat mıdır bilemiyoruz. Rahat diyenler olursa da onlara "sizin vicdanınız yok" deriz.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.