blank
Fevzi Aydın tarafından
12 Kasım, 2023 13:27 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
A+ A-

HESAPLAR DEĞİŞTİ..!

Yerel seçimlerde takvim işlemeye devam ederken, CHP kurultayında değişimcilerin kazanması, Türkiye siyasetinde, özellikle yerel seçim hesaplarını değiştirdi… Yirmi birinci yüzyıl başlarında, yani 2000’li yılların başlarında, Türk siyasetinde yenilikçilerin oluşturduğu siyaset, yüzyılın son çeyreğine gelmesine rağmen, bugün ittifakla da olsa hala iktidarını korumakta… Son dönem siyasi iktidarın aktörleri, Erdoğan ve Bahçeli, CHP Kurultayının Kılıçdaroğlu lehine sonuçlanacağını düşünerek, siyasi ve yerel seçim hesaplarını yapmıştı… İktidar, geçtiğimiz günlerde yapılan CHP kurultayında koltuğunu kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden üzerinde yürüttüğü seçim çalışmalarındaki avantajını kaybetmenin şaşkınlığını yaşamakta. Son zamanlarda dünya gündemi ve iç gündemde gelişen önemli olayların, Türkiye siyaseti üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri gün yüzüne çıkmaya başlayacak. Yıllardır Müslüman coğrafyasının kanayan yarası, İsrail’in Filistin topraklarını işgalini hızlandırması ve buna dünyanın sessiz kalması… İsrail,Türkiye’nin sözde müttefiki ABD, NATO ve AB’nin de desteğiyle, Filistin topraklarını hızla işgal etmeye devam ediyor.. İsrail’in bu işgaline seyirci kalan Müslüman coğrafyasının sessizliği ve Türkiye’nin de sadece kınamayla, destek vermeye çalışması, İslam dünyasındaki Filistin yalnızlığını bir kez daha gün yüzüne çıkarmakta… İç ve dış politikadaki beklenmedik gelişmelerle, Türkiye’de olağanüstü gündem bitmek bilmiyor… Birisi bitiyor derken ardından daha büyüğü ortaya çıkıyor.. İç siyaseti büyük ölçüde etkileyecek, yüksek yargı arasındaki kavga, yargı bağımsızlığına büyük darbe vuracak nitelikte.. İktidarın konumu gereği yargının yanında olması gerekirken, yüksek yargı arasında ayrım yapması, siyaset-yargı-bürokrasi-sivil toplum arasında ki toplumsal barışı da zedeleyerek, yeni krizlere yelken açmakta.. Yüksek mahkemeler arasındaki restleşme, anayasa sorununu ortaya koyarken siyasetin darbe anayasası ile yönetiliyoruz şikayetlerinin ise sadece sözde kaldığı görülmekte.. AYM ve Yargıtay arasındaki yetki karmaşasında, iktidar ve muhalefetin, ayrı saflarda yer alması da, siyasetin yargı üzerindeki etkisini gözler önüne sermekte.. Dünya ülkeleri arasında başlayan yeni birlik hareketleri, mevcut kuruluş ve birliklerin üye sayılarını artırma çabaları, küresel gücün hangi dünya eksenine kayacağını belirleyecek… Doğu sınırında teröristlerle devam eden savaşlar, ekonomik kriz, Filistin’e İsrail saldırılarının hızlanması, Türkiye’de oluşturulan suni gündemler ve algı operasyonları… Bu olağanüstü gündemlerle, siyasi kırılganlığın had safhaya ulaştığı, sosyal hayatın beka sorunu haline geldiği Türkiye’de, siyasi irade taraf değil, sorun üreten değil, sosyal refahı bozan değil; Aksine, adil tarafsız olan, sorun çözen, sosyal refahı yaşanabilir hale getirerek, iktidarın gereklerini yerine getiren olmalıdır.. Muhalefetteki değişim, iktidarın siyasi hesaplarını değiştirirken, ülkenin tüm kurumlarında ortaya çıkabilecek sorunlara taraf gözüyle bakmadan, iktidar olarak şikâyet eden değil, sorunu çözecek iktidarın olduğu bilinciyle davranmalı… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…