Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

İSTANBUL GENELEVİNDEN DÜNYANIN EN BÜYÜK SİLAH TÜCCARLIĞINA !

Manşet Yayın: 03.11.2023 12:18
İSTANBUL GENELEVİNDEN DÜNYANIN EN BÜYÜK SİLAH TÜCCARLIĞINA !

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından 2002’den beri her sene açıklanan rapora göre, en fazla silâh ve askeri hizmet satan ülkelerin başında, ilk 100’de 38 şirketi yer alan ABD bulunuyor. Avrupa’da en fazla silah satışı yapanların başında ise İngiliz şirketler yer alıyor. İlk 100 listesindeki sekiz İngiliz şirketin var. İlk 100’de ise 10 Rus silah şirketi yer alıyor.

 

Başta Ortadoğu’daki ülkeler olmak üzere pek çok ülke daha fazla silâh satın almak için Amerika, İngiltere ya da Rusya’nın kapısını çalıyor. Onlar para kazanırken başta İslâm ülkeleri olmak üzere birçok ülke daha da fakirleşiyor.

 

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük silah tüccarlarından biri

Muğla doğumlu bir Osmanlı vatandaşıydı!

İngiltere’nin “Sir” unvanı verdiği; Fransa’nın Legion d’Honneur nişanı taktığı; Oxford ve Sorbonne üniversitelerinde edebiyat kürsüleri açtıran; Balzac Edebiyat Ödülü’nü kuran “ölüm taciri” Basil Zaharoff, ticaret hayatına İstanbul’da genelevde başladı.

Rum genelevlerinde çığırtkanlık yaptı. İngilizce bildiği için özellikle yabancı gemicilerin geneleve gitmesine yardımcı oldu. Bu fuhuş hizmeti karşılığında, adam başı 10 kuruş aldı. Silah tüccarlığına uzanan ticaret hayatı bu şekilde başlamış oldu. Basil Zararoff 6 Ekim 1849 Muğla doğumluydu.

6 yaşına kadar Muğlada yaşadı. Bir dönem Yunanistanda da bulundu. Çok isim değiştirdi. Yahudi asıllı olduğunu iddia edenler de var.

 

1. Dünya Savaşı boyunca Zaharoff, 100 bin makineli tüfek, 2 bin 328 top, 90 bin mayın, 22 bin torpil, 4 savaş gemisi, 3 zırhlı kruvazör, 53 denizaltı, 3 destek gemisi, 62 hafif gemi ve 5 bin 500 uçak sattı! O tüm zamanların en başarılı silah tüccarıydı!

Müthiş bir başarı (!) hikayesi değil mi? Dünyada ilk denizaltıyı Zaharaff Yunanistana sattı. Yunanistan dunyada ilk denizaltıya sahip olan ülkedir.

Osmanlı da Zaharoffdan denizaltı almıştı.

 

Zaharoff’un  modern silahlarla donattığı 300 bin kişilik Yunan ordusu, Mustafa Kemal önderliğindeki Kuvayı Milliye önünde yok olup gitti.

 

Bu hezimetten Zaharoff da kurtulamadı; ölçüsüz derecedeki serveti büyük kayba uğradı! Anadolu’da doğan bu “ölüm taciri”nin hayaline, Atatürk son vermiş oldu.

 

Günümüzde Zaharoff’u aratmayan nice silah tüccarları var.

Daha fazla silâhın ve silahlanmanın dünyaya barış getirmeyeceğini anlamak için illa ki dünya savaşı mı çıkmalı?

 

Aslında silâhlanma yarışından silah satan ülkeler de zararlı çıkıyor. En çok silah satan ve kasalarını doldurduğunu düşündüğümüz Amerika, dünyanın hemen her bölgesinde asker bulundurmak mecburiyetinde kalıyor. Aslında daha fazla harcama yapmış oluyor. Amarika’da aklı başında vijdan sahibi birçok insan bundan rahatsız.

 

Silah lobileri o kadar güçlü ki, iktidarları bile belirleyebiliyorlar. Güçlü lobilere sahip olan bu  silah tüccarlarına özgür dünyanın ve vijdan sahibi  insanların dur demesi lazım. Ama nerde , mümkün değil! Silâha değil, eğitime ve sağlığa yatırım yapılmış olsa dünya çok daha yaşanır bir yer olabilirdi. Silahlanma yarışı devam ettiği müddetçe, fakirliği, cahilliği ve ihtilafları sona erdirmek mümkün değil. Dünyanın bir yanında insanlar açken, susuzluk çaresizlik içinde katledilirken, geri kalanı huzurlu olabilir mi?

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tavla masası kurarak konvoyun önünü kestiler

Bolu Yayın: 20.05.2024 20:12
İhlas Haber Ajansı

Bolu’dan gelin almaya gelen Çorumlu damadın arkadaşları, gelin konvoyunun önünü tavla masası kurarak kesti. Tavla oyununun üzerine para bırakan Damat, yaklaşık 3 bin lira vererek yolun açılmasını sağladı.

Evlenmeye karar veren Eda Betül Barıtçı ve Erhan Sığırcı, düğün hazırlıklarını tamamladı. Çiftin, 18 Mayıs’ta Bolu’da gerçekleştirilen düğünleri öncesinde Alpağut Mahallesi’nden gelin alma töreni gerçekleştirildi. Normal seyrinde giden gelin alma törenine, damadın arkadaşları damga vurdu. Gelin konvoyunun önünü kesen damadın arkadaşları Semih Yılmaz, Salih Altundağ, Eyyüp Özdoğan, Şenol Coşkun, yolun ortasında tavla masası kurdu. Gelin konvoyu hareket edemeyince otomobilden inen damat, yolu açmak için tavla tablasına para bırakmaya başladı. Çorumlu damattan 3 bin lira alındıktan sonra yol açıldı.

Paylaş: