Karabük Postası tarafından
21 Eylül, 2023 13:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

“Hipertansiyon ve yüksek kolesterol Alzheimer riskini üç kat artırıyor””

Alzheimer hastalığının beyin hücrelerinde azalma, hücreler arası bağlantıların bozulması ve bazı zararlı metabolik atıkların birikmesi sonucunda oluştuğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Abdurrahman Akbaş, “Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara, alkol, şeker, yetersiz fiziksel aktivite Alzheimer hastalığının oluşumunu üç kat artırır” dedi. Liv Hospital Samsun Nöroloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Günümüzde toplumdaki yaş ortalamasının artması sonucunda nüfus artışına paralel olarak nörolojik hastalıkların da giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Uzm. Dr. Akbaş, “Toplum sağlığını tehdit eden yaygın hastalıklar için önlemler almak ve kişileri bu hastalıklara karşı bilgilendirmek önemlidir. Yaşla birlikte artan hastalıkların başında Alzheimer hastalığı gelmektedir. Alzheimer’ın erken tanınması ve erken tedavi olanaklarına erişimin artması gerekmektedir” diye konuştu. “Yeni şeyler öğrenilmeli” Hastalığın oluşumuna ve belirtilerine değinen Uzm. Dr. Akbaş, “Alzheimer beyin hücrelerinde azalma, hücreler arası bağlantıların bozulması ve bazı zararlı metabolik atıkların birikmesi sonucunda oluşur. En erken belirti hafıza ile ilgili olan unutkanlık, kişilik ve davranış değişiklikleri, öğrenme ve plan yapmada zorluk, yön bulmada güçlük, şüphecilik, uyku, yeme ve tuvalet alışkanlıklarında değişim, geç evrede yürüme güçlüğü, yutma güçlüğü ve kilo kaybıdır. Yaş ve genetik yatkınlık en büyük risk faktörleridir. Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara, alkol, şeker, yetersiz fiziksel aktivite hastalığın oluşumunu üç kat artırır. Risk faktörlerinin tedavi edilmesi, sebze ve meyve, balık tüketimini artırma, yağlı yiyeceklerden kaçınmak, yeni şeyler öğrenmeyi artırmak gerekir” diye konuştu. “Psikolojik destek önemli” Psikolojik desteğin önemini vurgulayan Uzm. Dr. Akbaş, “Hasta yakınlarını bilinçlendirme ve erken görüntüleme yöntemleri, hastalıkla mücadelede önemlidir. Çoğu durumda hastalar kadar yakınları da hastalıkların getirdikleri zorluklarla yıpranır, bu yüzden onlara psikolojik destek gerekir. Halen ülkemizde Alzheimer hastaları ve yakınlarının yaşam stillerini artıracak donanımlı daha fazla merkeze ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı. (İHA)

blank
İsmail AKCA tarafından
11 Nisan, 2025 23:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Eğitim Kenti Karabük Vizyonu..!

Bir zamanlar Karabük’ün en köklü mahallelerinden biri olan Öğlebeli Mahallesi, bugünlerde sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlık, artık kapanma noktasına gelen ve 1-2-3-4. sınıfların adeta bir arada eğitim gördüğü okulda..!

Konuyu daha önce gündeme getirmiştik lakin yetkililer tarafından geçiştirilerek üzeri kapatılmıştı.

21. Yüzyılda şehrin göbeğinde birleştirilmiş sınıf uygulaması!

Tam da “Eğitim Kenti Karabük” vizyonuna uygun değil mi?

Yaşanan son olay, ne yazık ki bu çığlığı bambaşka bir boyuta taşıdı:

Bir veli, bir anne baba, ipe sapa gelmez iddialarla çocuğunu emanet ettiği okulun müdür yardımcısına saldırdı. Günlerdir okulda adeta terör estiren bu aile ile ilgili kulağımıza gelen bilgiler çok ürkütücü boyutlarda. Müdür Yardımcısına fiziki şiddet uygulayan şahsın psikolojik raporu olduğu ve cezai ehliyetinin bulunmadığı, bunu da ulu orta bağırarak “benim raporum var kimse bana dokunamaz, istediğime istediğimi yaparım” şeklinde kendine silah edindiği söyleniyor. Eğer gerçekten böyleyse acilen araştırılıp müdahale edilmesi gereken bir durum zira bu durumda okulda kimsenin can güvenliği yok demektir.

Aslında Öğlebeli İlkokulu'nda yaşananlar Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği noktanın bir göstergesi.

Eğitimde fırsat eşitliği gibi kavramların içinin boş olduğunun bir kanıtı. Daha önce ülkemizin birçok yerinde şahit olduğumuz bu şiddet olayları ise eğitimdeki çöküşün, öğretmenlik mesleğinin düşürüldüğü durumun fiziksel bir temsili haline geldi.

Bu olay, sadece Öğlebeli için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitim sistemimiz için bir uyarı niteliğinde. Sorunları görmezden gelmek yerine, eğitimde daha modern ve kapsayıcı çözümlerle geleceğimizi koruma vakti. Öğlebeli'nin sesi, aslında hepimizin sesi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.