Karabük Postası tarafından
31 Ağustos, 2023 10:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Taşınmaz ve ikinci el araç ticaretinde değişiklik

Taşınmaz ve ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde yapılan yönetmelik değişikliği Resmi Gazete’de yayımlandı.

Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile taşınmaz ve ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde değişikliğe gidildi. Ticaret Bakanlığı yapılan bu değişikliğin vatandaşların mağdur edilmemesi için zorunlu olduğunu belirterek, “Son zamanlarda ilan sitelerinde gerçeği yansıtmayan, fiyat şişirmeleri ve aldatmacaları içeren ilanlar yoluyla, taşınmaz ve ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde vatandaşlarımızın mağdur edildiğinin gözlemlenmesi ve bu konuda çokça artan şikayetlerin bildirilmesi üzerine, söz konusu etik dışı ve yanlış uygulamaları ve mağduriyetleri ortadan kaldırmak amacıyla, Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikte ve İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte değişikliğe gidilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı. Yönetmelikte yapılan değişiklik ile ilan sitelerinde kendi açık kimliğini gizleyerek sahte hesaplar üzerinden ilan verilmesinin engellenmesi amaçlanıyor. Yönetmelik değişikliği ile kişinin kendisine, eşine veya birinci ve ikinci derece kan hısımlarına ait olmayan ya da ilana konu taşınmaz veya taşıt sahibi tarafından yetkilendirilmediği taşınmazın veya taşıtın ilana konulması yasaklanıyor. Bununla birlikte, emlak komisyoncuları ve oto galericileri, sahip oldukları yetki belgeleri ile doğrulama yaparak, satışına yetkili oldukları taşıtı veya taşınmazı ilana koyabilecek. Yeni düzenleme ile birlikte, başkalarına ait taşınmazların ve ikinci el motorlu kara taşıtlarının satışına yönelik ilanlara elektronik ortam sağlayan gerçek veya tüzel kişilere, üyelikten veya ilanın yayımlanmasından önce kimlik doğrulaması yapmalarının yanı sıra, 3 ilanın yayımlanmasından önce ilana konu ikinci el motorlu kara taşıtının veya taşınmazın ilanına yetkili olunduğuna dair doğrulama yapma yükümlülüğü getirilecek. Yapılan değişiklik ile birlikte, tüketici mağduriyetine yol açabilen sahte ilanların engellenmesi, spekülatif fiyat artışlarının önlenmesi ve elektronik ortamda hizmet sunan ilan platformlarında yer alan ilan kirliliği ile ilanlardaki bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Bahse konu yönetmeliklerde yapılacak değişiklikler ile mevzuata aykırı davrananlar hakkında her bir aykırılık için 10 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanabilecek. Yönetmelikte yapılan değişiklik 2 ay sonra yürürlüğe girecek. (İHA)
blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.