blank
Mustafa AKAY tarafından
30 Ağustos, 2023 13:11 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
A+ A-

30 Ağustos Dirilişin Günüdür

Yanmış yakılmış bir ülkenin kendi küllerinden doğuşunu muştulayan büyük bir gündür 30 Ağustos. . Avrupa’nın “Hasta Adam” ilan ettiği Osmanlı’nın dört bir köşesinden girilerek yok edilmek istenen bir ulusun, yeniden dirilişinin günüdür 30 Ağustos.  Büyük Zafer’dir. 1918 yılında Mondros Mütarekesi zorla imzalatılarak Osmanlı’nın parçalanış sürecine hız kazandırmıştır iç ve dış düşmanlarımız. Ama,  bu ulus öyle bir ulustur ki; en zor durumlarda bile ayağa kalkmasını bilir. Basiretsiz yönetimleriyle koskocaman ülkeyi batırma noktasına getiren yönetim anlayışı, kurtuluşu Mondros Mütarekesi’ni imzalamakta bulur ve teslim bayrağını çeker. Ardından 13 gün sonra 13 Kasım 1918’de İstanbul işgal edilir. Herkes umutsuzdur. Karamsarlık, her yanı sarmıştır. Türkler yurtlarında parya durumuna düşmüşlerdir. Kimse bu işten kurtulabileceğine olasılık vermemektedir.  Ama,  biri vardır ki; İstanbul’u işgal edenlere “ Geldikleri gibi giderler” diye haykırmıştır. O birisi Mustafa Kemal’dir. Mustafa Kemal ve yurtseverler çareyi Anadolu’ya gitmekte görmüşlerdir. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmanın özü budur. 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkış.  Dünyanın emperyalizme karşı verilen ilk kurtuluş savaşının başlangıcıdır.  Yokluk içinde yedi düvele karşı verilen amansız savaş yıllarca sürer. Nihayetinde 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başlatılır. Büyük Taarruz 30 Ağustos’ta Büyük Zaferle sonuçlanır. Komutan daha sonra Atatürk adını alacak Mustafa Kemaldir. Savaş tam anlamıyla bitmemiştir ama,  önemli bir mesafe alınmıştır. Türkiye’nin kuruluşunun taşları örülmeye başlanmıştır. Kurtuluşu ve kuruluşu dünyanın hiçbir ülkesine nasip olmayan Türkiye Cumhuriyet’i savaş alanlarındaki yengiler ve utkular sonrası doğmuştur. Tüm yurtseverlerin 30 Ağustos Zafer Bayramlarını yürekten kutluyor, herkese yeniden Atatürk’e sarılma önerisinde bulunuyoruz. Yaşadığımız günler önümüze yeniden Atatürk’ün ipine sarılmamız gerektiğini koyuyor ve emrediyor.  Şimdi ayrılık gayrılık zamanı değildir. Osmanlı’yı hasta adam ilan edip parçalamak isteyenlerin, amaçları yine sürmektedir. Onun için bir olmak, birlik olmak gereklidir.