Karabük Postası tarafından
23 Mart, 2023 11:06 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’da tarihi camiler ibadet edeceklere hizmet verecek

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki asırlık camiler, Ramazan Ayı süresince ibadet edecek olan Müslümanlara hizmet verecek. Dış mimarileri, işlemeleri, minareleri, kubbeleri ve diğer özellikleriyle Safranbolu'nun önemli yapılarının başında gelen asırlık camilerde, ibadetler Ramazan-ı Şerife mahsus bir atmosferde eda edilecek. İlçede bulunan 32 tescilli cami yer alırken, Ulu Camii, Köprülü Mehmet Paşa Camisi, İzzet Mehmet Paşa Camisi ve Kazdağlı Camii en dikkat çekenler arasında yer alıyor. Güneş saatli ve muvakkithaneli cami Köprülü Mehmet Paşa Camisi, bir dönem Safranbolu'da ikamet eden Köprülü Mehmet Paşa tarafından 1661 yılında yapılarak ibadete açıldı. Tarihi Çarşı'da, büyük kemerli bir kapıdan avlusuna girilen caminin, Arasta Çarşısı'na açılan bir kapısı daha bulunuyor. Vakıflar Genel Müdürlüğünce 1970 ve 1990'lı yıllarda iki kez restore edilen Köprülü Mehmet Paşa Camii'nin avlusunda şadırvan, güneş saati ile kütüphane ve muvakkithane yer alıyor. İzzet Mehmet Paşa Camisi, Padişah 3. Selim zamanında ve 1794-1798 yılları arasında sadrazamlığa yükselen Safranbolulu İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 tarihinde yaptırılarak ibadete açıldı. İstanbul'daki Nuru Osmaniye Camisi'nin küçük bir modelini oluşturan cami, tamamen kesme taştan yapılırken, 1902, 1903, 1990 ve 2008 yıllarında onarım gördü. Caminin külliyesi içinde kütüphane, abdesthane, iki çeşme ve vakıf dükkanları yer alıyor. Kazdağlı Camii, 1779'da Kazdağlı Mehmet Ağa tarafından yerinde bulunan caminin yerine yeniden yapılan cami, taş ve tuğladan yapılırken, üstü kiremit tromplu kubbe ile örtülmüştür. 2004'te mülkiyeti belediyeden Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçen cami, aynı yıl içinde restore edildi. Kiliseden camiye dönüştürüldü Safranbolu'nun Kıranköy semtinde 1872 yılında Aya Stefanos Kilisesi olarak inşa edilen ve 1956 yılında camiye çevrilen Ulu Camii, kentin en önemli mimari eserlerinden biri olarak göze çarpıyor. Safranbolu İlçe Müftüsü İsmail Temur, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede 227 cami bulunduğunu, tüm camilerde hazırlıklar yaptıklarını söyledi. Safranbolu'nun doğal güzellikleri olan önemli bir kent olduğunu ifade eden Temur, "Geçen yıl 3 camimizde hatimle teravih namazı kılmıştık. Bu sene inşallah 4 camimizde hatimle teravih namazı kılınacak. Bütün camilerimizde mukabele programlarımız devam edecek. Kadın Kur'an kurslarımızda bütün hocalarımız mukabele programları yapacaklar. Ramazanı en yoğun şekilde yaşamaya, insanlara hizmet sunmaya devam edeceğiz" dedi. " Tarihi camilerimizin avlusuna girdiğiniz andan itibaren o manevi atmosferi yaşıyorsunuz" diyen Temur, şunları kaydetti: "Safranbolu'da tescilli 32 tane tarihi camimiz var. Köprülü Mehmet Paşa, İzzet Mehmet Paşa camimiz, diğer camilerimiz maneviyatın yoğun yaşandığı kıymetli camilerimiz. Oralarda da kıymetli hocalarımızla ramazanın manevi atmosferini daha yoğun daha güzel şekilde yaşama sevincini yaşayacağız."
blank
Haber Merkezi tarafından
11 Nisan, 2025 13:14 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öğlebeli İlkokulu’nda Şok Eden Saldırı!..

blank

Karabük merkeze bağlı Öğlebeli Mahallesi'nde bir öğrenci velisinin okul müdür yardımcısına fiziksel şiddet uygulaması "Eğitim Kenti Karabük"te can güvenliği tartışmasına yol açtı

Bir zamanlar Karabük’ün en köklü mahallelerinden biri olan Öğlebeli Mahallesi, bugünlerde sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlık, azalan öğrenci sayısıyla birleştirilmiş sınıflarda yankılanıyor. Yayın organlarımızda konuyu daha önce gündeme getirmiştik. Hiçbir yetkilinin umurunda olmadığı  21. Yüzyılda şehrin göbeğinde birleştirilmiş sınıf uygulaması! Tam da “Eğitim Kenti Karabük” vizyonuna uymadığı gibi  tartışmaları beraberinde getiriyor.

Özellikle azalan öğrenci sayısı nedeniyle sınıfların birleştirilmesiyle başlayan tartışmalar, şimdi çok daha ciddi ve düşündürücü bir boyuta ulaştı. Öğlebeli İlkokulu’nda yaşanan son olay, yalnızca mahalle halkını değil, tüm eğitim camiasını derinden sarstı.

“BENİM RAPORUM VAR, BANA KİMSE DOKUNAMAZ”

Geçtiğimiz günlerde okulda yaşanan olayda, bir öğrenci velisi okul müdür yardımcısına fiziksel şiddet uyguladı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, olay uzun süredir okulda sorun çıkartan bir veli tarafından gerçekleştirildi. Saldırganın, cezai ehliyetinin bulunmadığına dair psikolojik raporu olduğu, bu raporu ise adeta bir "dokunulmazlık belgesi" gibi kullandığı iddia ediliyor.

Saldırganın çevresine yüksek sesle, "Benim raporum var, kimse bana dokunamaz, istediğime istediğimi yaparım" şeklinde söylemlerde bulunduğu belirtilirken, bu durum okulda görev yapan öğretmen ve yöneticilerde büyük bir korku ve endişe yarattı.

Öğlebeli Mahallesi’nde uzun süredir devam eden eğitim sorunları, bölge halkının şikayetlerine rağmen çözüme kavuşamıyor. Mahalledeki öğrenci sayısının azalmasıyla birlikte uygulamaya konan birleştirilmiş sınıflar sistemi, çağdaş eğitim anlayışının gerisinde kalmakla eleştiriliyor. Bu uygulama, birçok vatandaş tarafından “21. yüzyılda şehrin göbeğinde kabul edilemez” şeklinde değerlendiriliyor.

Öğlebeli İlkokulu’nda yaşanan son şiddet olayı ise bu çığlığı çok daha tehlikeli ve acil bir boyuta taşıdı. Artık eğitim kalitesinden çok, can güvenliğinin konuşulması, vatandaşları büyük bir hayal kırıklığına uğratıyor.

"EĞİTİM KENTİ KARABÜK" VİZYONUYLA UYUŞMAYAN TABLO

Karabük’ün “Eğitim Kenti” olma vizyonu sıkça dile getirilse de Öğlebeli İlkokulu’nda yaşananlar, bu vizyonun karşılık bulmadığını gözler önüne seriyor. Okulda görev yapan öğretmenlerin motivasyonunun ciddi şekilde sarsıldığı, veliler arasında ise tedirginliğin hakim olduğu ifade ediliyor.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NE TEPKİ

Yaşanan olayların ardından Karabük İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sessiz kalması, vatandaşların tepkisini çekti. Birçok veli ve mahalle sakini, İl Müdürlüğün duyarsız tavrını sert bir şekilde eleştirdi. "Yetkililer ne zaman harekete geçecek? Bir öğretmenin canına mı kastedilmesi gerekiyor?" sözleriyle tepkilerini dile getiren vatandaşlar, acil önlem alınması çağrısında bulundu.

Öte yandan Öğlebeli’de yaşanan bu olay, aslında Türkiye’nin dört bir yanında giderek artan eğitim sorunlarının bir yansıması. Öğretmenlerin itibarsızlaştırılması, eğitim çalışanlarının güvenlik endişesiyle görev yapması ve sistemin öğretmeni korumakta yetersiz kalması, şiddeti adeta normalleştiriyor. Eğitimdeki çöküşün sadece akademik başarılarla değil, güvenlik ve insani koşullarla da değerlendirilmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.