Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Kardemir Sertifikasyon Sürecini Tamamladı

Kardemir Yayın: 21.10.2021 12:09
Yazar:
Kardemir Sertifikasyon Sürecini Tamamladı

Demiryolu Tekerleğinde Hedef Avrupa Pazarı

Türkiye’nin ilk Ağır Demir Çelik Sanayisi olan KARDEMİR raylı ulaşımlarda yaptığı yatırımlar sonucu, raydan sonra başladığı tren tekerliği üretiminde aldığı TSI Belgesi sonucu gözünü Avrupa pazarına dikti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı dönemindeki talimatıyla, 2007’de yıllık 450 bin ton üretim kapasitesine sahip Ray ve Profil Haddehanesi’ni kurarak önemli bir demiryolu ray üreticisi konumuna gelen Karabük Demir Çelik Fabrikaları (KARDEMİR), tren tekerliği üretiminde de ülkenin tek üreticisi konumunda.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar’ın geçtiğimiz yıl Kasım ayında KARDEMİR AŞ. Yönetim Kurulu Başkanlığına gelmesinden sonra, adeta yeniden atağa geçen şirket, özellikle ihracatta büyük yol kat etti.
Yıllık 200 bin adet üretim kapasitesi ile Türkiye’nin ilk ve tek, bölgenin ise sayılı Demiryolu Tekerleği Üretim Tesisi’ne sahip KARDEMİR, demiryolu ulaşım sektörünün ihtiyaç duyduğu ürünleri üretebilmek ve tedarik zincirini oluşturabilmek adına önemli adımlar atmaya devam ediyor.
Bayraktar, başkanlığındaki KARDEMİR, karşılıklı İşletilebilirlik Standartı Belgesi olarak da bilinen TSI Belgesi’nin sertifikasyon sürecini tamamlamasıyla, yük vagonu tekerleği konusunda üretim kabiliyeti resmileşmiş olmakla birlikte, dünya standartlarında ticari faaliyetlere katılma yetkisine sahip oldu. Yurtiçinde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) yanı sıra, özel sektörün de demiryolu tekerlek ihtiyaçlarını karşılayan fabrika, TSI belgesi ile başta Avrupa pazarı olmak üzere tüm hedef ihracat pazarlarında önemli bir noktaya ulaştı.
KARDEMİR’i devler ligine çıkarmayı hedefleyen Alparslan Bayraktar başkanlığındaki şirket yönetimi, 2022 yılı için tüm ürünlerinde ihracat hedeflerini yükselterek, demiryolu tekerleğinde de ana satış odağını yurtdışına çevirmiş durumda. Avrupa Birliği (AB) bölgesinin yanı sıra, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde de varlık göstermeyi planlayan şirketimiz, demiryolu tekerleği ihracat hedeflerini yüzde 80’e çıkarttı.
Ülke ithalatının büyük bir kısmını kapsayan AB bölgesine olan ihracatları ile dış ticarete katkı sağlamayı hedeflerken, bir yandan da üretim kapasitesini ve gücünü arttırmaya devam edeceklerini belirten Alparslan Bayraktar, “Türkiye’nin demiryolu yatırımlarına eş güdümlü olarak kurulan ve stratejik öneme sahip Ray Profil Haddehanemiz ve Demiryolu Tekerleği Üretim Tesisimiz ile ülkemizin dışa bağımlılığını sonlandırıyor ve yurtdışı çalışmalarımız ile ülke ekonomimize katkı sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.
KARDEMİR, 120 bini yük, 40 bini yolcu treni, 20 bini lokomotif ve 20 bini hafif raylı sistem tekerleği olmak üzere yılda 200 bin demir yolu tekeri üretme kapasitesine sahip.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kastamonu Üniversitesi’nde ’mezhepler’ konuşuldu

Kastamonu Yayın: 05.05.2024 12:36
İhlas Haber Ajansı
Kastamonu Üniversitesi’nde ’mezhepler’ konuşuldu

Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta çağdaş dönemde içtihat, mezhep ve çok mezheplilik konuşuldu.

Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Muhammed İhsan Oğuz Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Kaşif Hamdi Okur’un konuşmacı olarak katıldığı “Çağdaş Dönemde İçtihat, Mezhep ve Çok Mezheplilik” adlı konferans, İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansa Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Atalan ve Prof. Dr. Ömer Küçük ile Muhammed İhsan Oğuz Vakfı İhsan Oğuz Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mustafa Aykaç, Muhammed İhsan Oğuz Vakfı Başkan Yardımcısı M. İhsan Oğuz ve akademik personel ile öğrenciler katıldı.

Konferansta Prof. Dr. Kaşif Hamdi Okur, İslamiyet’te mezhep ve çok mezheplilik konusunu tarihi önemine değindi.

Mezhep meselesi her ne kadar fıkır özel konusu gibi görünse de her Müslümanı bir şekilde ilgilendiren bir konu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Okur, “Mezhep dediğimiz uygulama İslam hürmetini bu din sağlıklı ve tutarlı bir şekilde yaşayabilmek için geliştirdiği ve sahiplendiği modelin adıdır” dedi.

Farklı ülkelerde, farklı coğrafyalarda farklı mezheplerin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Okur, ülkelerin Müslüman nüfusunu ele alınırken halkın ekseriyatı için Sünni, Şii, Hanefi gibi mezhebi tanımlandığını söylerken bazı ülkelerde ise herhangi bir mezhebe üye olmayan nüfusun olduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Okur, farklı coğrafyalarda yaşan insanların dini kurallara nasıl uyum göstereceği konusunda mezheplerin önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, bir mezhebe dahil olan bireylerin başka bireylerin mezheplerine göre davranması dinde karışıklık oluşturacağına dikkat çekti.

Konferans, soru-cevap kısmının ardından Prof. Dr. Kaşif Hamdi Okur’a plaket takdimi ardından sona erdi.