4 Şubat 2019
O’na
“James” dediler. O’na
“ baba” dediler. Başka bir sıfat ekleyemediler isminin önüne. Kalemini bükemediler, eğemediler, hele
“SAKSAĞAN” ı da hiç susturamadılar. Liboş, taraf, dönek sözcükleri hiç bulaşmadı O’na., Hep dik durdu, eğilmedi. Günümüz modası olan
“YALAKA VE YANDAŞ GAZETECİLİĞİ” çevresine dahi yaklaştırmadı. O’nu kaybedeli üç yıl oldu.
24 Nisan 1970’de KARABÜK POSTASI’nda ilk yazım yayımlandığında ne kadar mutlu olmuştum. Hele gazetenin künyesinde yer alan yazı kurulunda adımı görünce nasıl sevinmiştim. Elle ya da daktilo ile yazılan yazılarımızı ertesi günü gazetemizde görmek, sınırlı da olsa, belli bir sayıdaki okurlarımızla düşüncelerimizi paylaşmak çok güzel bir şeydi.
O yıllarda büyük gazeteler Anadolu’ya çok zor ulaşıyordu. Büyük kentlere bile 1-2 gün sonra gelen gazetelerde yer alan haberler bayatlamış oluyor, güncelliğini yitiriyorlardı. Gazeteleri büyük bir hızla taşıyan kamyon şoförlerinin Anadolu yollarındaki maceraları Yeşilçam filmlerine konu oluyor, romanlarda anlatılıyordu. Televizyon yoktu, iletişim teknolojisi gelişmemişti. Halk yaşanan olaylardan ve gelişmelerden yoksun, haber alma özgürlüğünden mahrum bulunuyordu. Demiryolunun geçtiği köy ve kasabaların çocukları, kara trenin yolunu gözleyerek, yolcuların camlardan atacakları okunmuş gazeteleri beklerlerdi.
Kolay değil, Karabük için de zor bir durumdu bu…Gelişmiş sosyo-ekonomik varlığı ve zengin kültür birikimine sahip halkıyla büyük illerden bile önde gelen Karabük için önemli bir eksiklikti bu…İşte bu eksiği gidermek için kolları sıvayan Rahmetli İhsan Amca 70 yıl önce Zonguldak’ta başlattığı gazeteciliği 12 Ekim 1956’da Karabük’e taşıdı.. KARABÜK POSTASI’nı yaşatmak için zor koşullarda verdiler bu uğraşı, Necmettin Ağabeyle, sonra Zonguldak’ta başlayan arkadaşlığımızı, dostluğumuzu paylaştığımız Tuncer’le sürdürdüler.
O’nu 3 yıl önce, 4 Şubat 2016’da ebediyete uğurladık. Sen hep dürüstlüğün, dik duruşun ve sözünün eri olmakla anılacaksın Sevgili arkadaşım. Kabrin nurlarla dolsun, mekanın cennet olsun.
Fikret GÖKÇE